Olimpiyat oyunlarının sembolü olan iç içe geçmiş farklı renklerde 5 halka sözümona kol kola girmiş 5 kıtayı temsil ediyormuş. İlk kez 1920 Olimpiyatları›nda kullanılan sembollerden mavi halka Avrupa’nın, sarı halka Asya’nın, siyah halka Afrika’nın, yeşil halka Avustralya’nın, kırmızı halka da Amerika’nın sembolüymüş.
Ne kadar güzel değil mi? Çiçek bahçesi adeta. Dostluk, barış, kardeşlik tütüyor her halkadan. Bir de Olimpiyat meşalesi töreni seyrettik. Meşalenin yanmasıyla başlayan Olimpiyat oyunları sönmesiyle bitmektedir. Peki, meşale sembolü nereden gelmektedir? Okuyalım:
“Antik Yunan Olimpiyat oyunlarında törenler ve yarışmaların tamamı boyunca büyük bir ateş yakılırdı. Sürekli yanan alev, insanlığın sözde yaratıcısı olan Titan Prometheus’un Yunan tanrısı Zeus’tan çaldığı ateşi yansıtır.”
Neymiş? Meşale Yunan mitolojisindeki Prometheus’un çalıp dünyaya indirdiği ateşmiş. İyi de farklı renklerle sembolize edilen halkalardaki ülkelerin çoğu Batı medeniyetine mensup değil ki. Çinliler, Müslümanlar, Afrikalılar… Neden bu Yunan masallarındaki sembolleri benimsemeye mecbur kalsın? Kardeşlik tek taraflı mıdır? Batıya kardeş olmaya mahkûm muyuz? Biraz da o bize kardeş olsa ya…
Batı icadı olan Olimpiyatlarda kültürlerini nasıl çaktırmadan, çayın içindeki şeker gibi yediriyor ve bunun için de kendi kurallarını dayatıyorlar.
Tıpkı hepimizin cep telefonlarında kullandığı “bluetooth” (mavi diş manasında) uygulamasının adının Harald adlı bir Viking kralının çürük dişinden geldiği gibi, her ülke kendi tarihini dünyaya pazarlamakla meşgul. İsveç’te geliştirilen ve iki elektronik aleti birbirine bağlayan bluetooth’un Danimarka ile Norveç’i birleştiren kralın çürük dişi manasına geldiğini kim bilir ki? Onlar biliyor da biz bilmiyoruz.
Öte yandan bu yılki Olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapan Fransa başı kapalı sporcularına yasak getirmedi mi? Hangi hakla? Ve ne yüzle?
O Fransa ki açılış töreninde rezalet üstüne rezalet, skandal üstüne skandal yaşatmadı mı? Bırakın kendi tarihini 12 sahne halinde dünyaya pazarlamasını, Da Vinci’nin Hazret-i İsa’nın yediği........