Cumhuriyet Halk Partisi nedir?
Cumhuriyet Halk Partisi nedir?
Mustafa Armağan
Cumhuriyet Halk Partisi’ni sadece bir siyasi parti olarak değerlendirmek yanlış olur. Oturduğu zemine baktığımız zaman daha net olarak gözüken şudur; bu toplumu ait olduğu İslam çerçevesinden sökerek başka bir medeniyete monte etmek gibi bir görevi olan yapıdır.
Saltanatın kaldırılması, cumhuriyetin ilanı ve akabinde hilafetin kaldırılması, aynı gün medreselerin kapatılması ve Şer’iyye ve Evkaf Vekaleti’nin (Bakanlığının) lağvedilmesi, bunun yerine Diyanet İşleri Başkanlığının kurulması ve hemen arkasından şapka inkılabı gibi adımlar. Nasıl bir inkılapsa artık… Şapka inkılabı diye bir şeyin ne kadar tuhaf olduğunu anlatmak için bir yabancıya “Hat Revolution” yaptık dedim. Adam, “Şapkayla devriminin ne alakası var? Şapka bir modadır, ister şapka giyersin ister başka bir şey!” dedi. “Sen ne biliyorsun ki? O şapka inkılabı yüzünden bizim bildiğimiz 52 kişi idam edildi. Mazlumların tam sayısını bile bilmiyoruz...” dedim. (Maalesef insanlara normal geliyor 52 insanımızın asılarak şehit edilmesi.)
Devamında Mecelle’nin, 1927 itibariyle din derslerinin kaldırılması, 1928’de harf inkılabının yapılması ve bütün bunlar vesilesiyle İslam’la bağların adım adım kopartılması…
1929’da Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumunun kurulması da kritik bir öneme sahiptir. Düşünün, sizin dilinizi ve tarihinizi yeni baştan formatlıyor bu kurumlar… Eskiden tarih Hz. Adem’den başlatırken bir anda tek hücreli canlılardan başlatıyorsun. Dil desen, Kur’an ve İslam’la irtibatı olan kelimeler tasfiye edildi.
Ve 1930’lu yıllarda Ayasofya’nın müze yapılması…
Bütün sürece baktığımız zaman Türkçe ezan uygulaması yapılanların mantığına eldiven gibi oturuyor. Fakat Türkçe ezan, bir Müslümanın her gün beş defa duyarak etkilediği ve o zamanlar namaz kılma oranımız bugüne göre çok daha yüksek olduğu için, Müslümanların hayatında çarpıcı bir kırılma meydana getiriyor. Dinlerine hakaret edildiği algısı oluşuyor insanlarda… Ve ezanın șeair-i İslamiye’den olması sebebiyle kıldıkları namazın kabul olup olmadığı yönünde ciddi bir problem olarak karşılarına çıkıyor. Yani ezan okunmayan yerde namazı nasıl kılacaksın? Hadi kısık sesle ezan okudun diyelim, o zaman camiler ne olacak? O devirde insanların ayakları camilerden çekildi. Ne kadar bir süre idi bu? 1932-1950 arası, yani toplamda 18 yıl… Bir nesil arada kaynadı gitti… Dolayısıyla bir nesil gidince önceki nesille olan bağ da kopmuş oldu. Cami nedir? Niye gideriz camiye? Bu alışkanlığı kaybettiğiniz, yeni nesillere de bu alıșkanlığı kazandıramadığınız zaman onun yeniden ihdası çok zordur.
Ben 2001 yılında Suriye’ye gittiğimde millet cümbür cemaat camiye geliyor, namazını kılıyor, kıldıktan sonra da kendi evi gibi 15-20 dakika uyuyor ve sonra da kalkıp işine gidiyordu. Bir bakıma günlük hayatlarının bir parçasıydı cami… Doğu bölgeleri hariç Türkiye’de ise camiler büyük ölçüde........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin