104 yaşında türbana saygı duymayı öğrenen kadın profesör
104 yaşında türbana saygı duymayı öğrenen kadın profesör
Mustafa Armağan
Tam başka bir mevzuda yazacakken değerli yayın yönetmenimiz Ali İhsan Karahasanoğlu’nun ‘tviti’ düşüverdi önüme. Aynen şöyle yazıyordu:
“Prof. Dr. Nermin Abadan Unat 104 yaşında vefat etmiş.. Neyle anacaktım.. Başörtü yasakçılığı ile.. Neyse ki, başörtülü milletvekilleri kendisine sorulmuş, mantıklı her insan gibi, o da yasakçılıktan vazgeçtiğini ahir ömründe açıklamış: “Geçmişte, bu politik simgenin yasaklanması düşüncesi taraftarıydım. Zamanla dinin güçlü bir birleştirici unsur olduğunu anladım. Dünya küreselleşti ve küreselleşen düzende insanlar birbirlerine daha yakın olmak için ortak değer arıyor. Meclis’e (türbanla) gelen kadın vekillerin tercihlerini de hoşgörü içinde kabul etmek zorundayım çünkü onlar gibi düşünen erkek milletvekilleri var. Bu konuda fikrimi değiştirdim.” Mesajı alması gerekenler, inşallah almıştır..”
Yukarıdaki satırları ekrandan okuyunca hem Nermin Abadan Unat’ın sözlerini araştırmak istedim, hem de yakınlarda okuduğum, kendisiyle yapılan bir söyleşi kitabında yakaladığım bir detayı paylaşmak istedim.
Öncelikle Ali İhsan kardeşimin naklettiği ve Nermin Hanımın başörtüsünün yasaklanması fikrinden vazgeçtiğini açıkladığı söyleşi, Cumhuriyet gazetesinde neşrolunmuş. 15 Kasım 2013 tarihinde Nilgün Cerrahoğlu’na şunları söylemiş:
“Şimdi Sayın Başbakan düşüncelerine ben ancak saygı gösterebiliyorum. Meclis’e (türbanla) gelen kadın vekillerin tercihlerini de hoşgörü içinde kabul etmek zorundayım çünkü onlar gibi düşünen erkek milletvekilleri var. O erkek milletvekilleri kendilerini belli etmiyor. Bu ayrımcılık olmuş oluyor. Bu konuda fikrimi değiştirdim. Geçmişte, bu politik simgenin yasaklanması düşüncesi taraftarıydım fakat zaman içinde anladım ki bugün din çok güçlü bir birleştirici unsurdur. Dünya küreselleşti ve bu küreselleşen dünya düzeninin içinde insanlar birbirlerine daha yakın dayanışma halinde olabilmek için ortak değerler arıyor. Ortak değerlerden biri de elbette dinlerdir. Din toplumsal, büyük bir pekiştirici unsur, zamktır. Bunun için bunu gayet normal buluyorum. Bazı insanlar böyle bir eğilim, arzu taşıyabilir. Buna saygı gösterebilirim ama şuna pek saygı gösteremiyorum: TBMM’deki 58-59 kadın AKP’li vekilden yalnız 4’ü kürsüde görüş ifade etmiş. Bir siyaset bilimcisi olarak ben kadının parlamentoda sesinin daha fazla yankılanmasını isterim. Bunu........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin