Aslında İslam, Yaradan’ın, yarattığı tüm varlıkları yönetme sistemidir. Çünkü İslam tevhid sistemidir. “Hiçbir varlık sistem dışına çıkma imkânına sahip değildir.
Hüküm ancak Allah’ındır. O, evrende mutlak hükümrandır. İnsandan başka hiçbir varlık O’na ters düşme eğilimine girmemiştir. İnsan da yaratıldığında böyle bir temayülü olmadan hayata başlamıştır. Bütün varlıklar da kendi model ve yaradılış şeklini değiştirme teşebbüsünde bulunmamıştır. Hiçbir karga güvercin olmaya özenmemiş ve teşebbüste bulunmamıştır. Hiçbir varlık böyle bir işlem görmemiştir.
Ancak, insan bu sistemin dışında kendince çıkışlar arayışına yönelmiş, fakat ne tür bozgunculuk yaptıysa yanına kalmamıştır. Nice devirde ve nice farklılıklara yönelmiş yaptıkları ebediyen üzerinde ağır yük olarak kalmıştır. Her haliyle insan yaradılış istikametinde ağır sorumlulukları yüklenmek zorunda kalmıştır. Fıtrata dokundukça hem kendinin hem de gelecek nesillerin sorumluluğunu yüklenmiştir.
Rehberimiz Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem; “Her çocuk doğarken İslam fıtratı üzere dünyaya gelir. Sonra anası babası yani etken güçler onu Yahudi, Hristiyan, Mecusî ve başka dine inandırır” buyuruyor. Hadisi........