Türkiye’de bir grup, zaman zaman “Diyanet kapatılsın” kampanyasındalar. Sanki Diyanet kapılarına gelip ekmeklerini ellerinden alıp, kendi ağzına atıyor!
Sanki imamlar onların işlerine karışıp kazançlarına engel oluyor!
Bu yoldaki talebi bizim dillendirmemiz lazım. Diyanet özerk olmalıdır. Diyanet İşleri Başkanını hükumet atamamalı, müftüler kendileri seçmelidir.
Ama bunun sakıncaları da mutlaka tartışılmıştır.
Eğer öyle olursa her caminin bir vakfı olması icap eder. Bu vakıf yılın on iki ayında her ay en az kırk bin TL gelir getirecek bir vakıf olmalı. Çünkü imam da insan. Onun da çoluğu çocuğu var. Yiyor içiyor, okula gidiyor. Müslüman bir halkın imam hatibi dilenen biri olamaz.
Eğer DİB Başkanı müftüler tarafından seçilir ve imamların maaşını devlet vermez ise o zaman tarikatlar ve cemaatler konusunda istismarlar da yaşanabilir. Bunların arasında husumet te çıkabilir…
Bazı imamlar kendi şeyhliğini ilan edebilir.
Halkı haraca bağlayanlar çıkabilir.
Bazı imamlar halkı sevmediği iktidarlara karşı isyana teşvik eder. Kimi imamlar büyücülük yolunu seçerek insanları hastaneye gitme konusunda yanlış yönlendirirler. Çünkü imam, gelir getirecek bir vesileye sarılacaktır.
Bazı imamlar bir şehit cenazesi olduğunda Kürtlere, bazı imamlar da Türklerin bir ahlaksızlığına şahit olursa halkı Türklere karşı kışkırtır.
Hâsılı; bir........