Ateist olmak ister misiniz?
İDRİS GÜNAYDIN
Öğretmen Cemil, uygulamalı lisenin merdivenlerini ağır ağır çıktı. Bir gözüyle duvarları bir gözüyle de basacağı yeri gözlemliyordu. Elindeki dosya yılların yıpranmışlığına uğramış, yakın bir tarihte değiştirilmeyi bekliyordu.
11 A şubesine yöneldi. Bu sınıf uygulama okulu olması hasebiyle inananların şubesiydi. İkinci dersi de ateistlerden oluşan sınıfa idi. Bu okul, inananlar ile inanmayanlar arasındaki farkı ortaya çıkarmak içindi. A şubesine dînî, B şubesine felsefi ders anlatacaktı.
Sınıfın kapısını açtı ve “Esselamü aleyküm” dedi. Öğrenciler hep bir ağızdan “aleyküm selam” dediler, ayağa kalktılar. Yani o onlara Allah’ın selamını iletti, öğrenciler de Allah’ın selamını aldılar. Esenlik üzerinize olsun; sizin de üzerinize olsun hocam…
Konu “inanmanın faydaları ve insana dünya hayatında sağladığı kolaylıklar” idi.
Sınıf Defterini imzaladıktan sonra doğruldu. Arkadaşlar, dedi. Hayat çok çeşitli suretlerde karşımıza pozisyonlar çıkarır. Bunlara iş kolları ve davranış şekilleri sebep olur. İnsan hasta olur, fakir düşer, yakınını kaybeder, çocuğu veya hayvanı ölür, afete uğrar. Ürünü afete uğrar. Evinde olumsuzluklar yaşayabilir. Tüm bunlara karşı sabır ve sığınma dediğimiz iki kulpa sarılırsa, bunların birer imtihan olup sabrederse, mutlaka geçici olduğuna inanırsa, buradan kazançlı çıkar. Nitekim öyle olaylar yaşayan kimseler olmuştur ki; yaşadıkları, bir insanın görebileceği en ekstrem olaylardır. Ama sabrı ve imanı sayesinde o anlar geçer de huzura kavuşur. Şükür üzerine şükür eder.
O kadar fakir düşer ki; günde bir öğün tıka basa karnını doyuramaz hale gelir. Öyle bir zulümle karşılaşır ki; yıllarca güneşi göremez, rahat yatacağı bir yataktan mahrumdur. Suriye’deki Sednaya Hapishanesindeki mahkumlar gibi. Lakin o muhtaç olduğu ahvalde dahi zengin olan birinin malına göz dikmez. Malını, parasını, evini talan etme fırsatı........