menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Fast Food Dayton

12 1
17.12.2025

Fast Food Dayton

AYHAN DEMİR

Yıllar önce Travnik’te, ‘Fast Food Dayton’ isimli bir hamburgerci görmüştüm. 14 Aralık 1995 tarihinde imzalanan ve dört yıl boyunca devam eden Bosna Hersek Savaşı’nı durduran Dayton Anlaşması’nı o kadar güzel anlatıyordu ki, dayanamamış dükkânın fotoğrafını çekmiştim.

Evet, tüm fast foodlar gibi, Dayton Antlaşması’nın da kalorisi yüksek ve besin değeri düşüktür. İlgi çekici olsa da, sağlıksızdır; obeziteye sebep olmaktadır. Gelinen noktada Bosna Hersek’in tüm idari mekanizmaları da gittikçe yavaşlamakta, kilitlenmektedir.

Dayton Anlaşması; Bosna Hersekli Boşnakları, Hırvatları ve Sırpları aynı çatı altına toplasa da ülkede birlik ve dirliği sağlamadı, sağlayamadı. Her ne kadar barış anlaşması görünümünde olsa da sadece bir ateşkesten ibarettir. Silahlar sustu, ölümler durdu ama hiç kimse baltalarını gömdüğü yeri unutmadı.

Bosna Hersek toprakları, Bosna Hersek Federasyonu-FBiH ve Sırp Entitesi-RS olmak üzere iki bölgeye ayrılmış durumda. Coğrafi değil, siyasi, etnik, kültürel ve dini bir ayrışma. Bu ayrışma; siyasetten eğitime, emniyet teşkilatından medyaya kadar hayatın her alanına sirayet etmiş bulunuyor.

Bunu biraz daha açalım.

Devlet televizyonu BHRT’nin yanında, iki ayrı entite televizyonu da bulunuyor: FTV ve PTPC. Bosna Hersek Milli Takımı maçlarını Bosna Hersek Federasyonu’na ait FTV veya diğer Boşnak televizyonları yayınlanıyor. Buna karşılık Sırp Entitesi-RS’e ait PTPC veya diğer Sırp televizyon kanalları, Sırbistan’ın maçlarını yayınlanıyor.

Bosnalı Sırplar, Bosna Hersek bayrağı altında, uluslararası bir organizasyonda başarı elde eden hiçbir takımı veya sporcuyu desteklemiyor. Sırp medyası, elde edilen başarıları görmezden geliyor, yok sayıyor.

Her iki entitenin alfabeleri de farklı. Bosna Hersek Federasyonu’nda Latin alfabesi, Sırp Entitesi-RS’te ise Kiril alfabesi kullanılıyor. Okullarda, üç etnik unsurun kendi bakış açılarına göre, farklı farklı tarih dersleri okutuluyor. Federasyon’daki okullarda, sanki hiç yaşanmamış gibi, Çetnik Sırp ve Karadağlılar ile Ustaşa Hırvatların gerçekleştirdiği soykırım ve tecavüzlerden bahsedilmiyor. Buna karşılık onlar, istediklerini anlatabiliyorlar.

Bir devletin en temel vazifesi, emniyet teşkilatı üzerinden asayişi temin etmektir. Bosna Hersek, bu konuda da tam bir bölünmüşlük yaşıyor. Polis teşkilatı, Entite ve Federasyon’daki Kantonlar düzeyinde örgütleniyor. Sabıka kayıtları ortak bir havuzda toplanmıyor, ortak bir telsiz frekansı bulunmuyor.

Daha açık söylersek, mesela, arabanız çalındı. Şansınız yaver gitti ve hırsızların peşine düşecek bir polis devriyesi bulabildiniz. Ancak bu kadarı size yetmeyebilir. Suçun zanlıları, Batı Saraybosna’dan, Doğu Saraybosna’ya yani Federasyon’dan, Sırp Entitesi-RS’e gidebilir. Polis ekibi, birkaç kilometre sonra durup, “Yetkim buraya kadar” diyebilir. Böyle bir durumda: Federasyon’a bağlı Batı Saraybosna polisi, Sırp Entitesi’ne bağlı Doğu Saraybosna polis teşkilatını durumdan haberdar etmek, zanlıları takibe devam etmek için izin almak zorundadır.

Bosna Hersek’teki polis teşkilatının bölünmüşlüğü, elbette, en çok suçluların işine geliyor. Federasyon sınırları dâhilinde çaldıkları arabalarla, Sırp Entitesi-RS’e geçiyorlar. Eğer parçalayıp satmazlarsa, Batı Saraybosna’daki işbirlikçileri vasıtasıyla, aracın sahibinden para talep ediyorlar. Bazen kendi arabasını yeniden satın alanlar bile olabiliyor.

Devam edelim.

Hazreti........

© Yeni Akit