Nasıl Bir İnsan?

Japonya eğitim sistemi ile ilgili Bozkurt Güvenç’in “Japon Kültürü” adlı kitabına tekrar bakma ihtiyacı hissettim. Aynı konu çerçevesinde belgesellere de göz gezdirdim bu arada. Aldığım bazı notları sizinle paylaşmak istiyorum. Mukayeseler ne kadar sağlıklıdır tartışılır, ama bir başka modele dair bir şeyler görmek, kendi sistemimizi gözden geçirmek için iyi bir adım olabilir.

***

Japonya’daki eğitim sistemi ile ilgili en dikkate değer bulduğum şeylerden biri şu: Japonya’da temizlik, eğitim kültürünün ayrılmaz bir parçası olarak görülüyor. Japonya'da öğrenciler, ilkokuldan itibaren, sınıfları, koridorları ve hatta tuvaletleri temizlemekle sorumlu tutuluyorlar. Buna O-soji diyorlar. Japon bir çocuk her gün eline bez alıp yerleri, masaları, lavaboları temizlemek durumunda yani.

Bizim okullarımızda çocuklarımız hiçbir temizlik işini kendi işleri gibi görmezler. Temizlik tamamen profesyonel temizlik görevlilerinin iş alanı olarak görülür. Biz kirletiriz, başkaları temizler… İlkemiz budur! Okuldan sonra hayatın içinde de bu alışkanlığımız pek değişmez. Bu yüzden sokaklarımız, parklarımız, piknik alanlarımız, hatta denizlerimiz yeterince kirlidir. Ve buna şahit olduğumuzda da, kendi sorumluluğumuzu görmezden gelerek, “kurumlar çalışmıyor” diye yakınırız!

****

Okul çantalarını modaya göre değiştirmemek gibi harika bir geleneğe sahip japonlar. Bu yüzden on yıllardır değişmeyen bir çanta standardı oturtmuşlar. Kuşaklar boyunca aynı çantaları kullanıyorlar. Torununa okul çantası bırakmak, değerli bir adet haline gelmiş Japonya’da. Sadece çanta özelinde bile kültürel sürekliliği, geleneği yaşatmaya çalışıyorlar. O çantayı taşıyan bir çocuk muhtemelen kendisini geçmişten bugüne uzanan, hiç kesintiye uğramamış bir zincirin halkası gibi hissediyordur.

Bizde özellikle büyükşehirlerde çocukların anne babalarıyla okula gitmeleri adetten öte bir zaruret bugün. Çünkü maalesef şehirlerimiz pek çok açıdan güvenli değil. İnsan kaynaklı tehlikeler bir kenara, başıboş sokak köpekleri bile yetiyor çocukları yalnız başına sokağa bırakmamaya…

Fakat japonya’da ilkokul birinci sınıfa giden bir öğrenci evinden çıkıp okuluna kendi başına gitmekle yükümlü. Bu yolculukta ona ebeveynleri eşlik etmiyor. Kimi birinci sınıf çocukları metro kullanarak gidiyorlar okullarına. Japon anne ve babalar bu konuda gayet netler. Çocuğun hayatın güçlüklerini göğüslemesinin önemine inanıyorlar.

Böylece sabahın erken saatlerinde tek başına evinden çıkan yedi yaşlarında bir çocuk, öğleden sonra üç- dört gibi ancak evine dönüyor. Japonya’ da yollarda tek başına okula giden çocuklar görmek son derece olağan. Gönüllü ihtiyarlardan oluşan görevliler, mahallelerindeki çocukların belli bir düzen içinde okula gidebilmeleri için trafiği kontrol ediyor, ellerindeki uyarıcı flamalarla sürücüleri çocuklarla ilgili uyarıyorlar. Bütün şehir, çocukların günlük eğitim........

© Yeni Akit