Laik-seküler eğitimin iflası dürüst insan yetiştirme modeli

ALİ ERKAN KAVAKLI

Dürüstlük hepimize lazım, aldatılmak insan vicdanını rahatsız eder. Zerre kadar iyilik yaparsa karşılığını göreceğine, zerre kadar kötülük yaparsa cezasını çekeceğine inanan insan vicdanını diri tutar.

İmansızların vicdanı olmaz.

Haramilerin para kuleleri yapıp delege satın aldığı, genel başkan seçtirdiği günleri gördük. Belediye başkanlarının yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık ve sahtekârlıktan tutuklanıp içeri atıldığı günleri yaşıyoruz.

Yeni doğan bebekler üzerinden devleti dolandıran doktorlar tanıdık.

Komşum Lutfi Bey anlattı: “Hanım rahatsızlandı, doktora götürdüm, tümör var iyileştireceğiz dediler, ışın tedavisi uyguladılar, faydası olmadı. Gözünde rahatsızlık vardı, ama görüyordu. İyileştireceğiz dediler, ameliyat yaptılar, görmez oldu. Tümörler iyileşmedi, hanım öldü. Hanım ameliyathaneden kör çıkınca tepem attı, bağırıp çağırdım:

Sahtekârlar, soyguncular, yalancılar!.. Benden hastanı iyileştireceğiz diye 33.000 lira para aldınız, eşimin gören gözlerini kör ettiniz. Sahtekârsınız, devleti ve vatandaşı soyuyorsunuz!

Başhekim pişkince; devlet de akıllansın, kendini soydurmasın!”

Yeni Türkiye’yi kuranlar, 1924 yılında Tevhid-i Tedrisat Kanunu çıkardı, medreseleri kapattı, 1929 yılında bütün imam hatip liselerini ve 1930’da ilahiyat fakültelerini kapattı. Eğitimi ateist bir zemine oturttular.

1947’de Amerika ile Fulbright Anlaşması yaparak eğitimi kapitalist Amerikalılara teslim ettiler.

“Fulbrigth; ABD’nin uluslararası........

© Yeni Akit