Seyyid Ahmet Arvasî’ye rahmet ve Filistin’e dâir bir yazısı

15 Şubat 1932’de 6 çocuklu bir âilenin ikinci erkek çocuğu olarak Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde dünyâya gelen Seyyid Ahmet Arvasî, 31 Aralık 1988’i 1 Ocak 1989’a bağlayan gece yazısını yazarken daktilosunun başında 56 yaşında vefât etti. Son yazılarından birinde “Yılbaşının benim için bir takvimin bitip öbürünün başlamasından başka mânâsı yoktur” demişti. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun.

Arvasî Hoca’nın fikir hayâtımdaki tesîri üzerine daha önce detaylıca yazdım. Bana kendi millî-mânevî değerlerimiz istikâmetinde tefekkürü öğreten odur diyebilirim. Elbette ondan başka da okuduğumuz ve üzerimizde tesîri olmuş mütefekkirler vardır; ama benim için Arvasî Hoca bir ilk adımdır. Onun verdiği istikâmet üzerinde bulunmaktan hiç pişmân olmadım. Hâlâ kendisinden istifâde etmeye çalışırım.

Arvasî Hoca, Allah ve Resûlü’nün izinde, Ehl-i Sünnet îtikâdı ile istikâmetini bulmuş Müslüman bir Türk gençliği yetiştirmek için yaşadı. Bütün gayreti bu yönde idi. Hayâtını bu dâvâya vakfetmişti diyebiliriz. Müslüman Türk gençliğinin ebedî bir fikir serçeşmesidir. Eserlerinin bir şekilde gençlikle buluşturulması ve gençliğin bu çeşmeden kana kana içmesinin sağlanması bekâ meselemiz sayılmalıdır.

Arvasî Hoca’nın 1988’de yazdığı bir yazıyı paylaşmak istiyorum. Yazı, İsrâil’in Gazzelilere vahşî bir soykırım uyguladığı bugünlerde çok mânâlı gelecektir. 35 yıl önce yazılmış yazı bazı yönleriyle bugün yazılmış gibi tâzedir.

BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİ

Cezayir’de toplanan Filistin Millî Konseyi, 15 Kasım 1988 Salı günü, bağımsızlığını ilân etti, bayrağını açtı ve Millî Marşı’nı okuttu. Filistin Kurtuluş Teşkilâtı Başkanı Yaser Arafat ve arkadaşları, sanki bir rüya âleminde yaşıyorlardı ve mutlu idiler. Bizler de bu mutluluğu paylaşıyorduk ve paylaşıyoruz.

Vatanı, Yahudilerce işgal........

© Yeni Akit