Efsaneleri mantıkla sorgulayabilmek (Yunus balığı içinde bildiri taşıyanlar)

Yıldırım Koç yazdı…

Akıllı bir insan, eski çağlardan beri, sorgular. Öğrenmenin, bilmenin ilk adımı sorgulamaktır. Hele “somut şartların somut tahlilini yapma”yı temel ilke edinmiş bir kişi veya örgüt için, duyduklarını veya okuduklarını sorgulamak öncelikli iş ve görevdir.

Sizi 1977 yılına götüreceğim.

Eski TKP’nin Genel Sekreteri İsmail Bilen’in 75. yaşı kutlanıyordu. Kutlama sırasında İsmail Bilen söz alarak şunları söyledi:

“Bulgaristan komünistleriyle birlikte zindanlarda yattım. Sokaklarda döğüştüm. Bulgar komünistleriyle kelepçeli 1.500 kilometre yol yürüdüm.” (Türkiye Komünist Partisi Merkez Komite Genel Sekreteri İsmail Bilen, Kısa Biyografi, Tüstav Yay., İstanbul, 2004;108)

1500 kilometre yol, Ankara-İstanbul arasının yaklaşık 4 katıdır. Bulgaristan’ın en batısından en doğusuna kadarki mesafe de 520 km. Bu mesafeyi, üç kez, hem de kelepçeli olarak yürümek, her babayiğidin harcı değildir.

Ancak İsmail Bilen’in başarıları bununla sınırlı kalmamış.

1977 yılında eski TKP henüz bölünmemişti; eski TKP’nin önemli bileşenlerinden biri, İngiltere’deki İşçinin Sesi grubuydu. Bu grubun önderi de, R.Yürükoğlu müstear ismini kullanan Nihat Akseymen’di.

Nihat Akseymen, İsmail Bilen’in de katıldığı törende Bilen’i göklere çıkaran bir konuşma yaptı. Konuşmayı aktaran metin yukarıda veriliyor. Ancak konuşmanın bir bölümü epeyce ilginçti. Akseymen şunları söyledi:

“İ.Bilen’in yaşamı, fazla kelime aramadan söyleyelim, efsanevi bir yaşamdır.

“Haliç’te Parti’ye girişinden bu yana defalarca kayıkla Karadeniz’i geçişi, yunus balıklarının içini bildiri doldurarak........

© Veryansın TV