İsmet Hergünşen yazdı…
Filistin coğrafyasında savaşlar, anlaşmalar ve işgaller yıllar içinde sınırları İsrail lehine değiştirdi.
1947 Yahudilerin yerleştirilmesi, 1948 Arap-İsrail ve 1967 Altı Gün savaşları sonrasında son çözüm noktası 1993 Oslo Anlaşmasıydı.
Bu anlaşmanın bir yıl sonrasında Batı Şeria ve Gazze’yi yönetmek için Filistin Ulusal Otoritesi kuruldu ama ne yazık ki arkası gelmedi.
Olayların ana nedeni yıllardan beri sürüncemede bırakılan sorunlar ile anlaşmazlık ve çatışmaların yanı sıra güven bunalımıdır.
İsrail, işgal altında tuttuğu Batı Şeria ve Doğu Kudüs’e daha fazla Yahudi yerleşimci doldurmaya devam etti ve Gazze’de yıldırma harekatlarına girişti.
Filistinliler de toprak kayıplarını ve yerinden edilmelerini kabul etmedi ve işgal altındaki topraklarını geri alma ve bağımsız bir devlet kurma hakkını sürekli savundu.
HAMAS’ın yaklaşık 6 ay önce beklenmedik harekâtı sonrasında İsrail savaş haline geçti.
On binlerce insanın hayatına mal olan insan ruhunda derin yaralar açan kasten öldürmeler endişe verici hal aldı.
Yaşam alanları yakılıp yıkılıp tahrip edilirken bir milyona yakın insan genç yaşlı, kadın çocuk demeden yerlerinden sürüldü.
Yardım toplama alanlarına gelen Filistinliler bombalandığı gibi mezarlarına taarruzlar bile gerçekleştirildi.
Salgın hastalıklar baş göstermiş vaziyette.
Gazze Savaşı artık utanç abidesi haline gelmiştir.
Hayret edilecek olansa, mazisinde Naziler tarafından soykırıma uğrayan Yahudilerin, günümüzde benzer davranışı çoluk çocuk, kadın........