Gürbüz Evren yazdı…
Öncelikle ses kaydı kumpasından başlayalım.
Bu ses kaydı için konuşma metni yazan salaklar, belli ki çok fazla eski Türk filmlerinden izlemişler.
O filmlerdeki kötü adamların tarz ve söylemlerini aynen kopyalamışlar.
Ayrıca ayıya dayı ‘dereyi geçinceye kadar’ değil ‘köprüyü geçinceye kadar’ denilir.
Bunu bile bilemeyecek kadar da salaklar.
Medyayı iyi bildiklerini sanıyorlar, ama salak olduklarını bilmiyorlar.
Ses kaydı ve video kumpaslarına bulaşmayan bir Datça kalmıştı, o da tamam şimdi.
Bu uyduruk ses kaydı Aytaç Kurt’a kaybettirmez, aksine daha çok kazandırır.
Çünkü Aytaç Kurt’un adam gibi adam olduğunu Datça’da yaşayan herkes bilir.
Gelelim asıl konumuza.
‘Datça’da seçimi kim kazanacak’ başlıklı ilk yazım çok ilgi gördü.
Cumhur İttifakı’nın adayı MHP’li Feyzullah Gülada’yı destekleyenlerden de sayısız mesaj aldım.
Arayıp uzun uzun görüş bildirenleri sabırla dinledim.
Onlar da seçimi Gülada’nın kazanacağını iddia ettiler.
Bunun gerekçelerini de ayrıntılarıyla anlattılar.
Tıpkı Aytaç Kurt gibi Feyzullah Gülada’nın da en çok karşılaştığı soruların başında, İmar Barışı sonrası yapılan evlerin akıbetinin ne olacağı geliyor.
Ayrıca ahşap pansiyon ve işletmelere ilişkin geçtiğimiz turizm sezonunda aniden ortaya çıkan ruhsat problemi de kanayan bir yaraya dönüşmüş.
Gülada ve arkadaşları, bu konulardaki sorulara, “Söz konusu sorunları rahatlıkla çözeriz. İlgili makamlara kolaylıkla ulaşırız. Çünkü Cumhur İttifakı kapsamında merkezi hükümetin desteğini alırız” yanıtını veriyorlar.
Feyzullah Bey de “Gerekirse gider Ankara’da kamp kurarım. Tüm yetkililerle rahatlıkla görüşürüm. Bu işin peşini bırakmayız. Kimsenin mağdur olmasına izin vermeyiz” diyerek neler yapacaklarını anlatıyor.
Gülada’yı destekleyeceklerini söyleyenlerin öne çıkardıkları sorunlardan biri de İlçeyi Betçe’ye bağlayan yol başta olmak üzere bazı yolların son birkaç yıldır özellikle turizm mevsimindeki kötü durumu.
Yol yapım çalışmalarının ya çok gecikmesinden ya da turizm mevsiminin tam ortasında yürütülmesinden kaynaklanan sorunları sıklıkla hatırlatıyorlar.
Aylarca süren çalışmaların, toz toprak içinde gidilmek zorunda kalınan, hendek ve çukurlarla dolu yolun tatilcileri kaçırdığını, Betçe’deki işletmecilerin bu yüzden çok zarar ettiğini uzun uzun anlatıyorlar.
Buna ek olarak yaşanan su sıkıntısını ve kesintilerini de dile getiriyorlar.
Patlayan su hatları nedeniyle birçok kez sökülüp yapılan parke kaplı sokakların durumundan yakınıyorlar.
Yol, su,........