Maarif modeli: Geri kalma kararlılığı bildirgesi

Ceyhun Balcı yazdı…

Yerel seçimlerde Türk milletinin iktidara gösterdiği sarı/kırmızı kart çoğu kimsede umutların yeşermesine yetti. Yirmi yıl boyunca iktidara sınırsız güç ayrıcalığı tanıyan insanımız tenceresindeki boşluğun etkisiyle de olsa uyanmış mıydı yoksa!

Özellikle tek kişilik rejimle birlikte muhalefet diye bir olgunun varlığını unutan iktidar görüşme/yumuşama isteğiyle yola geliyor muydu sorusunu aşırı iyimserlikle de olsa akla getirdik.

Çok geçmeden 1921 tutkusuyla depreşen anayasa sayıklamaları işitilir oldu.

Yetmedi!

Türkiye Yüzyılıyla sarmalanmış “Maarif” söylemlerini duymaya başladık.

Yirmi yıldır yapılanlarla yetinmeyen iktidar eğitimi-öğretimi kendi amacı doğrultusunda biçimlendirme isteğini seslendirmekte gecikmemişti.

Yalnızca bu iki örnek bile iktidarın demokratik eğilimden yoksunluğunun belgesi olmaya yeter de artar.

Kendisine dur diyen millete karşı “yeni anayasa” ve “maarif” girişimleri.

Maarife odaklanırsak!

İlk Cumhuriyet hükümetleri sırasında da maariftir ilgili bakanlığın adı.

Hasan Âli Yücel’in döneminde (1938-1946) Milli Eğitim Bakanlığı adı benimsenmiştir.

İktidarın Osmanlı ve Arapça........

© Veryansın TV