menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Jakson Hole’de ne oldu? ‘Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık’

19 0
04.09.2024

Ahmet Müfit yazdı…

Piyasa kanallarında / programlarında ahkam kesen piyasacı erbabının büyük bir merakla beklediği, ne mesaj çıkacak diyerek üzerinde günlerce konuştuğu Jakson Hole toplantısı, piyasacılarca ve bizim gibi ekonomisinin çarkları dolar borçlanarak çevrilen ülke yöneticilerince beklenen/umut edilen şekilde yani ABD Merkez Bankası Başkanının, “Eylülde faiz indirimi” müjdesiyle sona erdi.

Bu noktaya kadar, her yıl yaşanandan farklı bir şey yok görünse de, bu yılki toplantıyı göreli olarak önemli kılan husus, ABD ekonomisindeki aşırı finanssallaşma kaynaklı 2007-8 borç krizi ile başlayıp, pandemi süreci ile devam eden son 17 yılda, ABD Merkez Bankası önderliğinde, geçmişte örneği olmayan şekilde düşük faiz ve para basımına dayalı olarak gündeme getirilen ve tüm ülkeleri dolar bolluğuyla besleyen parasal genişlemeci politikaların, küresel ölçekte neden olduğu enflasyon sorununun halledilip edilmediği konusunda ABD Merkez Bankası Başkanının vereceği mesajlar oldu.

Gelinen nokta itibarıyla durum bu. Dolayısıyla ABD Merkez Bankası Başkanı Powell, eğer işler iyi gidiyor, enflasyon sorunu halledilme noktasında derse, faiz düşürme süreci başlayacak, uzun süredir ellerindeki parayı nispeten düşük getiri sağlayan ABD tahvillerine yatıran küresel para satıcıları ve bizim gibi ABD doları borçlanmaksızın ekonomisinin çarkları dönmeyen ülke yöneticileri “mutlu olacak”, aksi bir durumda ise faiz indirim sürecinin ertelenmesi sonucunu doğuracaktı.

Toplantıdan gelen mesaj, yazının başında da ifade ettiğim gibi olumlu oldu ve herkes rahatladı. Bu haber, bizim gibi borç dolar bağımlısı olmuş diğer ülke “yöneticileriyle” birlikte, ülkemiz ekonomisini “yöneten”, ekonomik başarıyı daha fazla ve nispeten ucuz borçlanmak olarak gören kadroları da rahatlattı, mutlu etti. Mehmet Şimşek, küresel para akışı koşullarının önümüzdeki günlerde iyileşeceği yani daha kolay ve nispeten daha ucuz borçlanabileceğimizin müjdesini vermekte gecikmedi.

Bu nokta da sorulması, sorgulanması gerek husus olan, ABD ekonomisinin gerçekten yoluna girip girmediği, enflasyon sorununun gerçekten halledilip halledilmediği kimse tarafından sorgulanmadı. Powel’ın açıklamaları tartışılmaz doğrular olarak tüm piyasacı camiasında tekrar edildi. Her zaman olduğu gibi “tatlı yalanlara” inanılırken, aleni acı gerçekler göz ardı edildi.

Demek istediğim şey, verilen mesajlarda, ABD ekonomisi rayına oturtulmuş gibi görünse, gösterilmeye çalışılsa da, gerçeğin göründüğü, gösterildiği gibi olmadığı.

Piyasacıların söylemedikleri, söylemekten kaçındıkları şey, yaklaşık iki yıldır uygulanan yüksek faiz ve kısmen emisyon azaltma amaçlı politikalarının sonucunda, genişlemeci politikaların doğal sonucu olarak oluşmuş olan, finans sektörünü büyük ölçüde kırılgan hale getiren büyük ölçekli finansal balonların hala indirilememiş olduğu. Bu durumun ise ABD’nin, dünya hakimiyeti mücadelesinde en etkili silahları olan, para bolluğu ve merkez bankası desteğiyle ayakta duran finans sektörü ile balonların büyük kısmını bünyesinde toplayan ve “beş büyük” diye de anılan, an itibarıyla ise borsalarda hızla değer kaybeden teknoloji........

© Veryansın TV


Get it on Google Play