Kırıldı Düşünce Karaldı Kalkınca

Kendimizi Aramaklar Yolculuğu

Yazı ve Fotoğraflar : M.Akif Coşkun

Güzel düşünen güzel görür

Derin düşünen güzeli görür

Güzel ve derin düşünen güzele görünür

Enformasyon zamanı parçalara böler. Zaman, güncel konularla anlık olarak ilgili olanın dar izine indirgenmiştir, onun kadar kısalmıştır. Zamansal yayılımdan [genişlik ve derinlikten] yoksundur. Güncelliğe mecburiyet hayatımızı istikrarsızlaştırır. Geçmişin artık şimdi üzerinde herhangi bir etkisi yok. Gelecek daralır; o anda geçerli olanın sürekli güncellendiği bir bakış haline gelir. Böylece tarihsiz var oluruz, çünkü anlatı bir tarihtir.“ [1]

Gözümle gördüğümü dile getirmeye artık dilim varmıyor. Nedeni illaki vardır ve düşünmeye dursam illaki bir sebebe teşmil eyleyeceğim biliyorum. Ama düşünmek istemiyorum. Sebebini dahi merak etmiyorum. İçimdeki merak duygularım birer birer kuruyor. Ne yeni sapaklarda yeni arayış evrilmelerine merakım var ne de yorgunluk duraklarında üzerinde düşünmeye. Bir şeyler üzerine konuşmanın anlamını yitirdiği bir anın şahitleriyiz, ama yine de alışılagelmiş zihnimizle alışılagiden dilimizle ama daha kısa, daha hızlı, daha özsüz konuşmayı sürdürebiliyoruz. Birbirimize birşeyler anlatma derdiyle konuşmuyoruz. Birbirimize birşeyler dayatma derdiyle de konuşmuyoruz. Birbirimize ne için konuştuğumuzu da bilmiyoruz ve zaten bu kısa-hızlı-özsüz konuşmalarımız kısa bir zaman sonra hızlı bir şekilde ardında bir öz bırakmadan kayboluyor. Konuşmayı biraz uzun biraz yavaş ve biraz özlü hale getirmeye yeltensek bu sefer de tahammül etmekde zorlanıyor, konuşulanları gereksiz buluyoruz. Ne tuhaf bir anın şahitleriyiz. Her şeyi olgular halinde parçalayıp dağıttık. Ortada anlatabileceğimiz, anlayabileceğimiz bir şey kalmadı. Sadece büyüsü bolzulmuş, gerilimi kaybolmuş bir tortuyla ilerliyoruz. İlerlediğimiz bu yolda geçmişimizin izlerini........

© Venhar Haber