TERAZİ

Terazi, insanlık tarihinin en köklü sembollerinden biridir; ancak bizim kültürümüzde kazandığı anlam, sıradan bir ölçü aletinin çok ötesine uzanır. Terazi, hakikatin dengede aranması gerektiğini hatırlatan, eşitlik fikrinin somutlaşmış bir hâlidir. İnsan, hangi soydan, hangi dinden, hangi ırktan gelirse gelsin, sadece “insan” olması hasebiyle değerde eşittir; işte terazi bu kadim hakikatin sessiz ama güçlü temsilcisidir.

Bu nedenle adalet düşüncesiyle yoğrulmuş bütün kurumlarda terazi sembolü yer bulur. Hukukçuların rozetlerinde, yüksek mahkemelerin sembollerinde, adaletin kapılarında hep terazi vardır. Çünkü terazi yalnızca ağırlıkları değil, insanlığın vicdanını tartar. Onu daha da anlamlı kılan ise “topuz”udur; yani dengenin sabit, yönün belirgin, ölçünün şaşmaz olması. Topuzu kayan bir terazi, yalnızca bir alet olmaktan çıkar; bozulmuş bir düzenin, kaymış bir adalet terazisinin, çatlamış toplumsal........

© Van Havadis