Bir Davanın ve Bir İradenin Mirası Üzerine

Bugünkü yazımda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gerçekleştirdiğim üç günlük akademik ziyaret kapsamında yaptığım temaslardan ve çeşitli görüşmelerden edindiğim izlenimleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Akdeniz’in merkezinde yer alan Kıbrıs Adası, yalnızca stratejik konumu nedeniyle değil, Türk halkının varoluş ve egemenlik mücadelesine sahne olmuş tarihiyle de özel bir anlam taşır. Bu mücadelenin iki simge ismi olan Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, Kıbrıs Türk halkının siyasal özne olma iradesini kararlılıkla temsil etmişlerdir. Dr. Fazıl Küçük’ün toplumsal liderliğiyle temelleri atılan bu süreç, Rauf Denktaş’ın öncülüğünde kurumsallaşmış; 15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanıyla tarihsel bir eşik aşılmıştır.

Bu tarihsel arka plan, bugün KKTC’deki kurumların yalnızca isimlerinde değil, taşıdıkları misyon ve gelecek vizyonlarında da yaşamaktadır. Onbeş Kasım Kıbrıs Üniversitesi, adını aldığı bu tarihsel iradeyi akademik zeminde temsil etmeyi amaçlayan seçkin kurumlardan biridir.

Onbeş Kasım Kıbrıs Üniversitesi: Bir İsim, Bir Hafıza, Bir Gelecek Tasavvuru

KKTC, 2025 itibarıyla aktif 23 üniversitesi ve 100 bine yaklaşan öğrenci sayısıyla Doğu Akdeniz’in önemli bir yükseköğretim merkezi konumunda. Son dönemde özellikle sahte diploma skandalı ile sarsılan bu sistem hala umut vermeye devam ediyor. Bu umutlardan biri de benim mütevelli heyet üyesi olduğum Onbeş Kasım Kıbrıs Üniversitesi.

Onbeş Kasım Kıbrıs Üniversitesi’nin adı, sembolik bir tercih olmanın ötesinde; Kıbrıs Türk halkının devletleşme iradesinin akademik karşılığıdır. Üniversite, bağımsızlık, kurumsallaşma ve geleceği inşa etme ideallerini yükseköğretim alanında sürdürülebilir bir misyona dönüştürmeyi hedeflemektedir.

Bu doğrultuda üniversite; nitelikli insan kaynağı yetiştirmeyi, yerel gerçekliklerle evrensel akademik standartları buluşturmayı ve KKTC’nin entelektüel kapasitesine kalıcı katkılar sunmayı temel öncelikleri arasında görmektedir. Hukuk, sosyal bilimler, eğitim ve iletişim ekseninde şekillenen akademik yaklaşım, Kıbrıs’ın çok katmanlı siyasal ve toplumsal yapısını dikkate alan bir perspektife dayanmaktadır.

Kurucu Vizyon: Ertan Birinci ve Birinci Ailesi’nin Katkıları

Onbeş Kasım Kıbrıs Üniversitesi’nin kuruluşunda belirleyici olan vizyon, yalnızca bir yükseköğretim yatırımı değil; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin entelektüel, kültürel ve ekonomik geleceğine yönelik uzun soluklu bir değer üretimi anlayışıdır. Bu vizyonun mimarı ve lideri olan Ertan Birinci ve Birinci Ailesi, üniversiteyi; eğitim, medya ve turizm alanlarını birbirini tamamlayan stratejik unsurlar olarak ele alan bütüncül bir kalkınma perspektifiyle konumlandırmıştır.

Medya alanındaki girişimler, KKTC’nin ulusal ve uluslararası alandaki görünürlüğünü güçlendirirken;........

© tv100