Saptırılmış merhamet projesi

Ülkemize karşı açılmış ve hedefinde insanlık olan bir savaşla karşı karşıyayız.

Sokak köpekleri ile çocuklarımızı, geleceğimizi hedef alıyorlar.

“Köpek ısırır, piçlerinize sahip çıkın” diyorlar hiç utanmadan, arsızca.

Sokak köpekleri üzerinden maliyeti ve bedeli başkalarına yükleyerek kendilerine “hayvan sevgisi” devşiriyorlar.

Ama asıl sebep yıllık on milyarlarca ciroyu bulan mama lobisinin onları yemlemesi.

İletişim Başkanlığı’nın yaptırdığı kamuoyu araştırmasına göre “Köpekler sokaklardan toplanmasın” diyenlere “Peki siz sokaklardan toplanan köpeklerden birini sahiplenir misiniz?” diye sorulmuş. Yalnızca yüzde 25’i “sahipleniriz” cevabı vermiş. Yarısını düş, siyaseten doğruculuk yaptıklarına eminim, gerçek oran yüzde 12,5. Kalanı istemiyor.

Sahtekâr hepsi kısaca.

Bedelini biz ödeyelim ama onlar sokaklardaki hayvanları sevsinler.

Bizim çocuklarımız, yakınlarımız, ana babalarımız öldürülsün ama onlar vicdan kuaförlüğü yapsınlar.

Batılılar çocuk yapmak yerine köpek sahiplenip tek çocuklarına bir KÖPEK KARDEŞ alıyor.

Nüfustaki azalışın sebeplerinden biri bu.

Ama Türkiye’de bu proje köpek sahiplenilmeden hayata geçirilmek istenmekte.

Batı’da köpek sahipliği oranı en az yüzde 20-50 arasında. Türkiye’de yalnızca yüzde 5.

Yani köpekler hem sokaklarda olsun, ben maliyetine katlanmayayım ama onları seveyim, hem de tek çocukla rahat edeyim.

Geçen gün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan nüfus artış hızındaki müthiş düşüşten söz ediyor, bunun çok tehlikeli bir noktaya evrildiği konusunda uyarılarda bulunuyordu.

Öyle anlaşılıyor ki “Artırılmış hayvan sevgisi” yoluyla evlat sevgisi yerine köpek sevgisi yerleştirmeye çalışıyorlar. Üstelik bu durum mama üreticileri, ithalcileri, onların yemlediği sözde hayvansever dernekleri, hayvansever görünümlü şirret kişilikler tarafından sürekli pompalanıyor.

ÜLKEMİZE BİR AYAR YAPILIYOR ve insanlığı çürütüyorlar hızla.

Kısaca bizi teslim almak istiyorlar.

İrrasyonel sanatçı romantizmi de bu gidişatı desteklemekte. Hâlâ kendi konforlu alanlarından açıklamalar yaparak merhamet dilenciliği yapan Tarkan, Sezen Aksu ve Ajda Pekkan’ın nasıl olup da bu kadar köpek sevgisine sahipken kazandıkları yüz milyonlarca liracıktan küçük bir pay ayırıp barınak yaptırmadıklarına insan şaşırıyor doğrusu.

2004 yılına dek sokaklarda belediye ekipleri tarafından yasa gereği zehirlenerek striknin denilen korkunç zehirle öldürülen ve kıvranarak can veren sokak köpeklerine üzülür “Onların üremelerini engellemek için başka çözüm yolları acaba yok mudur” diye kafa yorardık. Sonunda 5199 sayılı yasa çıkarıldı. Ama işe yaradığı tek şey bu........

© tv100