menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Öcalan’a ironik bir sürpriz

328 1
06.01.2025

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bu kez bana “Yok artık” dedirtti.

Anlatacağım sebebini ama size önce içeriden aldığım ve kesinleştirdiğim bilgileri aktarayım.

Şöyle:

1-Görüşmeler kesinlikle “istikşafi” nitelikte.

2-Ziyarette kesinlikle “Anadilde eğitim, yerel yönetim şartı vb.” talepleri içeren konular konuşulmadı.

3-Silah bırakma ve örgütün kendini lağvetmesi çağrısı hiçbir koşula bağlanmayacak.

4-Siyasi parti liderleri ve STK’larla yapılan görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanı sıfatıyla Tayyip Erdoğan’dan randevu istenecek.

5-DEM’liler tarafından dillendirilen demokratik haklara dair talepler çok sonra Meclis ve siyaset zemininde konuşulup tartışılacak.

Görüşme sonrası Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ve Ahmet Türk’ten oluşan DEM heyeti biliyorsunuz “Çok olumluydu, şoka uğradık, şaşırdık, bu kez çok umutluyuz” mealinde açıklamalar yaptı. Ben de MHP tarafındaki önemli bir isim olan haber kaynağıma “Olumlu mu geçti görüşme gerçekten?” diye sordum. Cevabı tek kelimeyle “Olumlu” diye geldi.

O KÜRT YAZAR VE “BİR DİL NİYE KANAR” ADLI KİTABI

Gelelim MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin beni neden şaşırttığına.

Dün Yeni Birlik gazetesinden Yaşar İçen arkadaşımızın yazısını okuduğumda içimden “Bu kadar da olamaz. Böylesine bir siyasi okuma, geçmişe incelikli gönderme akıl alır gibi değil” dedim.

Yaşar İçen görüşmenin içeriğine ilişkin aldığı duyumları anlatırken şu bilgiyi veriyor:

“Ve hatta duygusal empati iklimi fazlasıyla hakimdi ortama. Bahçeli’nin Kürt Yazar MUHSİN KIZILKAYA’nın “Bir Dil Niye Kanar” kitabına vurgu yapması ve oradaki cümleler/duygular üzerinden aldığı ilhamı dile getirmesi oldukça değerliydi.”

Neden Muhsin Kızılkaya?

Neden o kitap?

MUHSİN KIZILKAYA; KÜRT VE TÜRK DİLİNİN USTASI

Muhsin Kızılkaya, Türk ve Kürt edebiyatının, her iki dilin de önde gelen isimlerinden biri. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu, Aynı yıl Güneş gazetesinde çalışmaya başladı. 1987 ile 1993 yılları arasında sırasıyla Güneş, Özgür Gündem, Hürriyet ve Aydınlık gazetelerinde çalıştı. Benim yolum da Muhsin ile Güneş gazetesinde kesişti. Muhsin sonra aktif gazeteciliği bırakarak bir reklam ajansında metin yazarlığı ve Beşiktaş Kültür Merkezi’nde senaryo danışmanlığı yaptı. Çözüm Süreci diye adlandırdığımız dönemde Âkil İnsanlar Heyeti'nin Akdeniz grubunda görev aldı. 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde Mersin 3'üncü sıradan AK Parti'den 25'inci dönem milletvekili seçildi. Ama AK Parti yenilenen 1 Kasım seçimlerinde onu aday göstermedi tekrar.

Kürt edebiyatının önemli isimlerinden Mehmet Uzun’un, Firat Ceweri’nin, Jan Dost’un, Hesenê Metê’nin Kürtçe eserlerini Türkçeye çevirdi.

Kürtçeye hâkimiyeti, sadece anadili olmasından değil, edebiyatçı kimliğinden kaynaklı. Türkçe 15 adet eseri var; roman, anı, söyleşi vb.

“HAYAT PÜR KÜRTÇE’YDİ VE BİZ ALLAH’IN SADECE KÜRTÇE BİLDİĞİNİ SANIYORDUK!..”

Aşağıdaki satırlar ana dilinin Kürtçe olmasından dolayı başına gelenleri, pek çok tanınmış Kürdün ana dille ilgili yaşadıklarını anlattığı Bahçeli’nin bahsettiği bu kitaptan:

“Ben Hakkari’nin Kürtçe adı Çele; dağ başından kaldığı halde Devletin Çukurca adını uygun gördüğü kazasının, Kürtçe adı Guzereş, değiştirilmiş adıyla Cevizli köyünün bir mezrasında geldim dünyaya. Derin bir vadinin içinde, dağlar arasında, yeşillikler içinde, ortasında süt beyazı bir ırmak akan, başını yukarı kaldırsan bir avuç gökyüzünün........

© tv100


Get it on Google Play