FETÖ; hayatı karartılan bir kadın ve EX kocası

Dünyası zindan olmuş bir kadın o.

Zorla evlendirilmiş, bu evlilik için sevdiği gençten ayrılmak zorunda bırakılmış, nefret ettiği bir adamla 10 yıl evli kalıp, iki kız çocuğu sahibi olduktan sonra daha fazla dayanamayarak boşanmış bir kadın.

Üstelik başka kadınla aldatılmış. Hem de en klişesiyle, yani sekreteriyle.

Bir katalog evliliğinin serencamı.

Ama dramı bununla bitmemiş.

İki çocuğuna, evli kaldığı adam ve bizzat babası tarafından el konularak yurtdışına kaçırılmış bir anne.

Cemaat denilen o kirli çetenin elebaşı tarafından, üst düzey ve bol paralı babasını sağmal inek gibi sağmaya devam etmek amaçlı olarak evlendirilen bu kadın, şu anda Türkiye’de, psikolojisi tamamen bozulmuş, çocuklarına hasret bir yaşam sürmekte. Öyle ki çocuklarının evliliklerini haftalar sonra eş dost aracılığıyla öğrenebilmekte.

Onun gibi kadınlar o kadar fazla ki. Önceki gün önüme düşen bir videoda yine bir “katalog annesi” nin feryadını dinledim. Almanya’da ikamet etmekte ama Nijerya’da boşandığı kocası tarafından el konulan üç çocuğunun kendisine verilmesini istiyor. Salak olduğu için “Başımıza ne geldiyse 15 Temmuz’dan sonra Tayyip ve aboneleri yüzünden geldi, ondan sonra hayatımız alt üst oldu” diye anlatıyor hâlâ.

Abone ne demekse?

Gelelim ASIL HİKÂYE’yi anlatmaya.

Ben de yurtdışında firari olan Abdullah Denikul isimli birinin sosyal medya paylaşımından okudum.

Denikul kadın için AYÇA, evlendirildiği kocası için de Kerem adını kullanıyor.

Anlatı “Hani o abilerimiz var ya toz konduramadığımız. İşte o abilerimizin bir de ikinci bir yüzleri var. Onların bu ikinci yüzlerini ise en iyi bilenler o abilerin eşleri. O eşler, o abileri maalesef sizin gördüğünüz gibi görmüyorlar. Aşağıdaki anlatacaklarım tam da bunu hikâye ediyor” diyerek başlıyor.

CEMAAT İMAMI ZENGİN BABA, KIZINI EVLENDİRİYOR

“Bu hikâye Türkiye’nin önde gelen firmalardan birinin sahibi Azmi bey ve eşi Necla hanımın kızları, küçük Ayça’nın hikayesi. Azmi bey ve eşi muhafazakâr bir ailedirler. Azmi Bey, Gülen’e hem maddi hem de manevi olarak bağlanmış ve kendisini onun yoluna adamıştır. Küçük Ayça ise henüz 17 yaşındadır ve lisede okumaktadır. O yaştaki her genç gibi bir gence aşık olur. Nasıl olur? Azmi bey gibi mutaassıp bir ailenin kızı, nasıl ailesinin rızası dışında bir erkeğe tutulur? Bu olay, aile içinde tam bir faciaya yol açar. Onlara göre ailenin namusuna leke sürülmüştür. Bunun bir bedeli olmalı ve Ayça mutlaka bunun cezasını çekmelidir. Tesadüfe bakın ki aynı yıllarda Azmi bey Mustafa Özcan ile tanışır ve aralarında çok sıkı bir ilişki kurulur.”

Azmi beyin Cemaat’e, Mustafa Özcan’ın da paraya ihtiyacı vardır.

Bu “Ortak” payda onları sıkı bir iş birliğine iter.

HİKÂYENİN BUNDAN SONRASINI bu satırlardan yola çıkarak, araştırmalarımdan edindiğim bilgiye dayanarak GERÇEK ADLARLA ben yazıyorum.

Önce “Azmi bey” i tanıyalım.

Yıl 1977… Akyar Kardeşler, İstanbul Fatih'te ilk kumaş mağazalarını açarlar.

Kim bu Akyar Kardeşler?

BEHÇET AKYAR VE İZZET AKYAR...

Gönenli Kurra Hafız Osman Akyar'ın oğulları İzzet ve Behçet Akyar, 47 yıl önce Fatih'te bir kumaş mağazası ile yola çıkıp, 2004 yılına kadar 2 olan mağaza sayılarını kısa sürede 35'e kadar yükseltirler.

Ve karşınıza Cemaat'in şirketlerinden biri AKER EŞARP çıkar. Hani moda dergilerine varıncaya kadar her yerde fotoğraflarını ve reklamlarını gördüğünüz AKER EŞARPLARI.

Azmi bey denilen, işte bu şirketin iki ortağından biri olan İZZET AKYAR’dan başkası değildir.

İzzet Akyar ile Mustafa Özcan arasındaki dostluk sıkı biçimde üst düzey bir cemaat iş birliğine dönüşmektedir.

Kardeşi Behçet Akyar, Zaman gazetesini çıkaran Feza Gazetecilik AŞ ortaklarından biri olur.........

© tv100