Deccal geldi, Mehdi'yi bilmiyorum! Hz. Adem 7 bin yıl önce yaşadıysa, 10 bin yıllık öykü ne?
İnsanlık ağır bir muhakeme zehirlenmesi yaşıyor. Bu zehirlenmede hiç birimiz masum değiliz, belki zehirlenmeye katkı da veriyoruz.
Ateizm bir salgın hastalık gibi yayılıyor.
Şüpheyi aklın zelzelesi, kalbin çökmesi haline getirmek isteyen büyük, metodolojik ilerleyen kurumsal ve belki şeytani bir akıl var karşımızda.
Bu ateizm tufanına hamasetten uzak; vicdani, akli ve rasyonel bir yanıt vermek zorundayız. Bu yazıyı kaleme almamın nedeni, gerçeği yalana boğdurmak isteyenlere itirazdır.
Aklın barajını patlatmak isteyenlere karşı, bu üzerimize gelen selden bir kişiyi de olsa kurtarmak mümkün olabilir mi?
Bunu arzu ettim.
* * *
Başlıyorum.
Buyurun...
Mutlak gerçek olmasa da Deccal ve Mehdi inancı İslam Alemi için yaygın bir inançtır. Mutlak gerçek olabilmesi için Kuran'da ayetle sabit olması gerekir.
Deccal'i metaforla anlatırsak, belli dönemlerde kişilerle sembolize edilse de aslında ateizm üreten sistemin adıdır.
Bu Deccal metaforu, şu anda insanlığın DNA'sına ateizm kılığı ile sinsice girdi ve giderek büyüyor.
Türkiye ve dünyada Ateizmi yaymak için kullanılan en büyük iki enstrümandan birisi Sümer Tabletleri.
Diğeri, "Hz. Adem 7 bin yıl önce yaşadı diyor kutsal kitaplar. Oysa Göbeklitepe kazılarında insanlık tarihinin 10 bin yıla dayandığı tezi var. Bu da 3 bin yıllık fark demektir. Demek ki kutsal kitaplar yalan yazıyor!" iddiasıdır...
* * *
İlk iddiayı en sert şekilde özetlersek...
"Sümer Uygarlığı ortaya çıkarılıp tabletler okunmaya başlanınca, kutsal sayılan kitaplara inananlar büyük bir korkuya kapıldı. Çünkü o kitaplarda anlatılan daha ayrıntılı bir şekilde 4000 yıl önce yazılmıştı. Tevrat, İncil, Kur'an gibi kitaplar eski insanların masallarının tekrar edilmesinden ibarettir."
İlk bakışta bu iddianın çarpıcı gelmesinin nedeni, içindeki tek unsurun doğru olması. Ama bu tek doğru, gerçek ve mutlak doğruyu bloke etmek için kullanılan bir mayın, bir manipülasyondan öteye gidemiyor.
Çünkü...
Kuran dâhil, kutsal kitaplarda var olmayan bir iddia, sanki varmış gibi gösterilerek illüzyonist bir zeka işletiliyor.
Daha da ötesi; Sümer Tabletleri aslında Allah'ın varlığı ve hâkimiyetini belgeleyen binlerce somut örnekten birisiyken, Allah'ın yokluğuna delil gibi gösteriliyor.
İnsanlık tarihi bu kadar güçlü illüzyonlarla ender karşılaşmıştır.
* * *
Ateizm üreten Sümer Tabletleri'nin başta Kuran olmak üzere indirilen kitapları tekzip edemeyeceğini, birazdan kaynağından iki kere ikinin dört ettiği netlikte izah edeceğim ama önce ateizmin asıl faillerinden, sözde bazı din âlimlerinden başlamak istiyorum. Çünkü bu sözde din âlimlerinin bazıları, Kuran'da olmayan ya da örf olarak kabul edilen uygulamaları din diye lanse ederek maalesef ateizm akımının özellikle gençler yönünden lokomotifi oldular.
Bazı sözde din âlimleri kendi konforunda ve dehşet derecede cahil oldukları gibi hurafeleri ayetlerin yerine koyacak kadar ileri gittiler. Geçmişte yaşamış bazı din âlimleri putlaştırılırken, yaşayanların bir bölümü de gençlerin imanını çalan bu illüzyona seslerini çıkarmadan, en ufak kamusal risk almadan şatafatlı hayatlarına devam ediyorlar.
* * *
Düşünün lütfen;
Sümer Tabletleri illüzyonunu, isimlerinin önünde büyük büyük unvanlar bulunan şöhretli Profesörler her platformda Kuranı yalanlamak için ekranlarda boy gösterir, gençlerin imanını çalarken.
O İslam âlimleri, birçok İslam Ülkesinin sözde dindar liderleri pahalı arabalarıyla boy göstermeye, bin yıldır sakızın orucu bozup- bozmadığı gibi serin sularda kulaç atmaya devam ediyorlar...
Allah onları da ıslah etsin.
(*Gerçek İslam âlimlerini tenzih ederim.)
Doğrusu hakikatleri anlatmak bu satırların yazarına kalmamalıydı.
Ben medrese eğitimi görmedim.
Hiç bir tarikata mensup değilim.
Okuduğum okullar arasında ilahiyat yok.
Bu noktada "Hangi cüretle, ne açıklayacaksın? " sorunuzun olmasını anlayabilirim.
* * *
Bu sorunuza, Allah'ın ilk "oku" ayetinin........
© Turktime
visit website