Nasreddin Hoca, 1208 yılında Akşehir’in Hortu köyünde doğmuş. Güldürürken düşündüren mizah sohbetleriyle, tarihin eskimeyen bir şahsiyeti olmuş büyük bir âlimdir. Her yaşın her zamanın kıymetli söyleşileri ile ondan aldığı nasihatler bizlere zaman zaman yol yordam olmuştur. ‘Ye kürküm ye’ anlatımı da bunlardan bir tanesi. Şöyle ki zamanın ileri gelenlerinin yapmış olduğu bir toplantıya davet edilmesi ve günlük elbisesiyle iştirak ettiğinde değer görmeyi bırakın, içeri alınmaması; bunun üzerine, sandıktan kürkünü çıkarıp tekrar gittiğinde büyük hürmet görerek, masanın başköşesine buyur edilmesi ve efsane son hamlesi, en nefis yemekler ikram edildiğinde kürkünün kolunu çıkarıp yedirmeye çalışması... Bu öyle bir hayat dersidir ki, hiçbir kitapta bulamazsınız. Şimdiki zamanımıza baktığımızda, aslında biz bu sahneyi hep oynuyoruz. Ama kürkümüze yemek yedirmiyoruz. Çünkü Nasreddin Hoca’nın o ilmi, irfanı yüreği bizlerde yok. O topluluğa uydu, istedikleri dili konuşarak kürkünü giydi ve onlara en alıcı noktada hayat dersini verdi. Siz bana değil, kürküme iltifat........