“Acaba apartmanlar büyüdükçe komşuluk ilişkileri küçüldü mü?!” diye soruyorum kendi kendime bazen. Küresel etkilerden dolayı sosyal ve kültürel ilişkiler sekteye mi uğramakta, ekonomik durumlar da bunun tuzu ve biberi mi olmakta; komşuluk, akrabalık ve dostluk ilişkilerinde? Tatlı yerine tatlı sohbetlerin ikram edildiği günler mazide kaldı sanki! Kitap, gazete okuma oranları yükselmediğine göre, insanlar televizyon, bilgisayar, ‘akıllı’ telefonlarına mı gömülmekteler? Öyle ya, günün birkaç saati içsel yolculukta geçirilip sürekli geçmiş muhasebesi yapılamayacağına göre… Oysa, neşesini artıran, hüznünü azaltan; “çay koy geliyorum” diyen, maddiyattan ziyade, maneviyata önem veren samimi dostları olmalı insanın, değil mi? Bırakalım düğün, bayram ziyaretlerini insanlar cenaze törenlerinde ancak bir araya gelir oldu… O da arada küslük yoksa! Hatta cenaze törenine gelenlere vefalı gözüyle bakılır oldu. Çoğu cenazelere bile bir bahane ile katılmamaya başladı. Gecenin dördünde komşularımıza Muhammed Ali’nin boks maçlarını izlemek için gidebildiğimiz ve hiç kimsenin de bu durumdan rahatsızlık hissetmediği,........