On yedinin işareti

Günlerden mübarek cumaydı. Hale, yeni aldığı kitapları rafına koyacakken tekrar raflarını düzenleme kararı aldı. Konularına göre kategorize ederken çok sevdiği yazarının imzalamış olduğu kitap dikkatini çekti. Eline aldı ve ilk sayfasını açtı. Yazarın notunu okudu ve tarihe baktı; 2017’de imzalanmıştı bu kitap. “Onca sene neden okumadım?” diye düşündü. Hale 17 yaşındaydı, bu yüzden de 2017’yi görünce bunun bir işaret olduğunu düşündü kendince. “Zamanı şimdi geldi” diye içinden geçirdi.

Raflarını düzenlemesini bitirince sallama çayını yaptı ve eline kitabını alarak okumaya başladı. Zaten çok uzun bir kitap değildi. Üç farklı hikâye 141 sayfa idi. Kitap hakkında tek bildiği acıklı bir kitabın onu bekliyor olmasıydı. İlk hikâyeyi okudu etkilendi fakat ağlamadı. İkinci hikâyede ise durum pek aynı değildi.

Hale’nin bu bölümdeki karakterlerle derin bağı vardı. Tüm hikâyeyi sanki kendi yaşamış gibi hissetti ve gözyaşlarına hâkim olamadı, epey uzun bir süre ağladı. Sesleri işiten annesi içeriden kızını kontrol etmeye geldi, ağlama sebebini sordu. Annesi çok önceden bu kitabı okumuştu, kızından çok daha olaylara hâkim bir şekilde kitap hakkında sohbet ettiler. Saat geç olmuştu, yarın sabah erken kalkıp anneanneye kahvaltıya gidilecekti. Sohbetten........

© Türkiye