İnsanın kendi karanlığına yaktığı ışık |
İnsan, yeryüzündeki serüvenine başladığı andan itibaren görünmeyen bir sese kulak verir: “Neden buradayım?”
Bu soru, insanın kaderine işlenmiş bir çağrı gibidir. Beden toprağa, ruh ise mana âlemine ait olduğundan, insan iki dünya arasında yürüyen bir yolcuya benzer.
Bu yolculukta aradığı şey çoğu zaman bir makam, bir başarı ya da bir alkış değildir; daha derinde, kalbin en sessiz köşesinde fısıldanan o hakikattir: Anlam...
Hayat dışarıdan bakıldığında basit bir çizgi gibi görünür. Doğar, büyür, çalışır, yaşlanır ve ölürüz. Fakat insan kalbi böyle işlemez. Kalp, yalnızca kanı değil, aynı zamanda anlamı da pompalar.
Kur’ân-ı kerimin “Hiç düşünmez misiniz?” hitabı aslında bu iç arayışa yapılan bir davettir. Kelamı ilahiden muradı ilahiyi en iyi anlayan Efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” bu âyeti kerimeyi nice hadisi şeriflerde nakletmiş. Müfessirlerimiz ne güzel şerhlerde bulunmuşlar. Bu güzel çağrı bizlere kadar ulaşmış. Bizler bu hakikati düşünüp derinleştikçe, bir ömrün sadece maddi meselelerden ibaret olamayacağını hissederiz. Zira insan, kendisine “eşyanın........