Herkesin ruhsal reçetesi |
Uzun ve sağlıklı yaşamanın sırrını aramaya çıkan bir seyyah doksan yaşındaki bir ihtiyarın kapısını çalar. İhtiyar, “seni reddedecek değilim ama yüz yaşında bir komşum var, seni ona yönlendireyim” der. Seyyah komşuya gider. Yüz yaşındaki ihtiyar “benim yüz on yaşında bir tanıdığım var asıl o sana yardımcı olur” der. Sonunda o pir misafiri güler yüzle karşılar. Sofraya oturulur, neşe içinde yemekler yenir. Pir, kendisi gibi hayatta olan hanımına seslenir: “Hanım, çardaktan bir kavun getirsen de misafirimizle yesek.” Kadın birkaç kez kavun getirir ama ihtiyar her seferinde bir bahane bulup o kavunu geri gönderir. Sonunda misafire dönüp der ki: “Gel, gidip kavunu beraber seçelim.” Gittiklerinde görürler ki ortada sadece bir kavun vardır. Pir o bir kavunu kesip yedikten sonra tebessüm eder: “Bak kardeşim, sebeplere sarılmak ilahi takdire karşı gelmek değildir. Hanımın birkaç kez çardağa gidip gelmesi hareketin gerekliliğini gösterir. O, kavunu bize her defasında başka bir açıdan sunması farkındalıktır. Hareket ve farkındalık, herkesin ruhsal reçetesidir, hem de ücretsiz.” Sonra sözlerine şöyle devam eder: “Seher vakti uyan. Dışarı çıkamıyorsan pencereyi aç, dışarıdaki ozonu teneffüs et.” Bilinçli yaşarsan, gerçekten........