1640 yılında Trabzon’a seyahat etmiş olan Evliya Çelebi, “Bu şehirde birkaç ay safa edip, bütün maarif ve ilim erbabı ile can sohbetleri ederek şehri istediğimiz gibi gezip gördük ve imkânımız nispetinde çeşitli ahvâline vâkıf olduk” diyerek Seyahatname isimli eserinde Trabzon’u anlatmış, Trabzon’un balıkları, bilhassa da hamsi balığı konusunda şunları yazmıştır: Trabzon’un beğenilen balıkları; levrek , kefal gayet lezzetlidir. Bir karıştan uzun kırmızı başlı tekir balığı, uskumru ve daha bin çeşit balıkları vardır. Amma bunların hepsinden fazla Lazların üzerine düştükleri, alışverişi hakkında kavga ettikleri bir hamsi balığı vardır. Bu balık 'Hamsin' zamanında yakalanabildiği için adına hamsi derler. (Hamsin, Erbainden sonra gelen, 31 Ocak'ta başlayan elli günlük soğuk kış dönemidir.) Hamsinin çıkışını tellallar haber verirler. Tellalların bir çeşit mürver ağacından boruları vardır. Bu boruya üfürünce “Ahça çomahla bir mendil hamsi ver” diyerek balığı ince sırmalı mendillere koyup giderler. Balığın suyu akarak giderken, bâzı görenler de........