Bugüne kadar, bağış yaptıklarım hariç, tahminim 300 civarında fidan ve 4 bin civarı da meşe palamudunu ellerimle toprakla buluşturdum. Fotoğrafta yer alan meşe ağacı, Ankara’nın Çubuk ilçesi Esenboğa Mahallesinde yer alan bahçemize palamuttan, on altı yıl önce diktiğim ve şu an yaklaşık yedi metre civarında olan ağaçlardan sadece birisi. Gittiğim yerlerde benden hatıra kalsın diyerek fidan dikiyorum. Berlin’de Branderburg Meydanı yakınındaki park dâhil on farklı yere bile meşe palamudu diktim. Yirmi yıla yakın zaman önce bir ziyaret için gittiğimiz Burhaniye’de yakınlarımızın bahçesine can eriği ağacı dikmiştim. O cömert ağacın adını "Hasan Ağacı" koymuşlar, meyvelerinden her yediklerinde belki beni hatırlıyorlardır. Sincaplar kışın yiyebilmek amacıyla yüzlerce meşe palamudunu toprağa gömüp çoğunun da yerini unuturlarmış ve (üç bin yıl yaşayabilen, çok dayanıklı olduğu için gemilerin inşa edildiği) birçok meşe ağacı da bu sayede büyüme fırsatı bulurmuş. Bu yazıyı neden yazdım? Ekim,........