İnsanların hiç bilmediğimiz hassas noktaları vardır. Kırgınlıkları, yorgunlukları ve omuzlarında taşırken zorlandıkları yaşanmışlıkları vardır. Bazı kimselere sıradan gelen bir sözün, bir bakışın onlarda ne kadar derin bir yara açtığını bilemezsiniz. Yüreklerindeki acıları kocaman bir gülümsemeyle kapatabilirler. Biz dışarıdan ne kadar da güleç biri deriz. Belki de "gamsız" diye nitelendiririz. Hâlbuki işin iç yüzünü göremeyiz. Çünkü bazı kişiler kendi mutsuzluklarını dışarıya yansıtmazlar. İnsanı o kadar incinmesine rağmen ayakta tutan kuvvet de Allahü tealaya olan inancıdır. "Ne kadar çok olsa da derdim, vardır bir bildiği derdi verenin" inancı çoğu kimselerin tesellisinden on kat daha iyidir. Çünkü inanç kişinin kendisinde olmalı. Her ne olursa olsun hep aynı inanca sığınmalı. Bir umuda bağlanmalı. O derdi, o meseleyi kendi içinde halledemediğin sürece kim ne derse desin şifa bulamazsın. Mahzun gönüllerin ilacı da şifası da Allahü tealadır. En güzel teselliyi de tecelliyi de o verir. Hayat kimisine ağır gelir. Fakat yine de bazı kimseler şükretmekten vazgeçmez. Çünkü bilirler ki şükür beraberinde nimetleri........