“İnsanlar içlerindeki 'Hasan Amca’yı öldürdüler. Ne mutlu olabiliyor ne de mutlu edebiliyorlar!..” Hasan Amca, eski toprak dediğimiz nadide kişilerden birisi idi. Büyük bahçeli evi, yol kenarında bulunmaktaydı. O yol güzergâhından geçenler onun ikramlarından kurtulamazdı. İyilik, sevgi ve samimiyeti nam olarak kalmıştı. Günler, aylar, yıllar geçti... Güzel yürekli, Hasan Amca'mız artık yaşlanmış, tatlı bir dede olmuştu. 100 yaşına gelmesine rağmen o sıcacık kişiliğini kaybetmemişti. Oysaki o da bu dünyanın sıkıntı ve zorluklarından nasibini alan kişilerdendi. Hanımını ve bir oğlunu ahirete yolcu etmişti. Ama hâlâ ona uğrayan yolculara güler yüzü ve meyveleri vardı. Tabii eskisi gibi gücü kalmamıştı. Gelenlere kendilerinin giderek bahçeden tarladan almasını istiyordu. Şimdi de az da olsa........