Bundan yaklaşık beş ay önce "Doktora Yeterlilik Sınavı" stresine girdim. Geçen hafta da sınava girdim ve çok şükür geçtim. Ama nedense stresim hâlâ geçmedi. Hani askerden terhis olursunuz da komutan telefon açıp geri çağıracak hissi gelir ya… Öyle bir durum işte. Doktora eğitimiyle askerliğin ne alakası var diyeceksiniz? Şöyle: Eğitim yönetimi alanında öne çıkan isimlerin neredeyse tamamı erkek ve ortamda kavga gürültü hiç eksik olmuyor. Yani çok eril bir ortamda geriliyorsunuz. Adamlar tarih boyunca yememiş içmemiş, teori oluşturmuşlar. Tam bir şeyi öğreniyorsunuz. Sonraki sayfada “O iş öyle olmaz!” diye bağıran birisiyle karşılaşıyorsunuz. Onu da okuyup hak veriyorsunuz. Ama sonraki sayfada başka bir grup satırlar arasında sloganlar atarak öğrendiğiniz şeyleri boşa çıkarıyor. Mesela tam Taylor ve Fayol “Yönetim olayı artık bitmiştir” diye kutlama yaparken, Elton Mayo ve arkadaşları heyecanla fabrikadan fırlayıp "Bittiniz oğlum siz!" diyerek rapor yazmaya girişiyorlar. Weber “Herkes yerini bilecek. Akıllı olun!” diye bağırarak organizasyonun "astını üstüne" getiriyor. McGregor X ve Y koordinatlarında adam ayıklıyor. Argyrs “Çocuk musunuz siz ya? Biraz olgun davranın!” derken, Fiedler nabza göre şerbet teorisini yazıyor. Sonra birden Greenfield çıkıyor ortaya. “Beyler, örgüt diye bir şey yok. Kafanızda kurup sonra kendiniz de inanıyorsunuz!”........