"Aferin sana Behlül! Aklının başına geldiği belli oluyor. İyi de ne gibi bir iş istiyorsun? Biz senden bir şey esirgemiyoruz!" Halife Harun Reşid: - Söyle Behlül? - Nasıl desem? - Açık konuş! Biliyorsun keyifle dinleyeceğimi. - Halifem sağ olasın! Rabbim eksikliğinizi vermesin. Selâmım bir zulme uğramıştandır! - Daha açık konuş! - Müsaadenizle, bir durumdan dolayı bana yardımcı olmanızı istirham edeceğim. Harun Reşid, bu talebime pek memnun oldu, muhabbetle başını salladı. - Bârekallah! Aferin sana Behlül! Aklının başına geldiği belli oluyor. İyi de ne gibi bir iş istiyorsun? Biz senden bir şey esirgemiyoruz: Dâr-ül-hilâfenin divanelerinin reisliği vazifesine ne dersin? - Canım size feda olsun Sultan'ım! Yalnız o çok sıkıntılı bir iş! Senin ordularının küffar üzerine sefere çıkması, dergâhındaki dervişlerin nefisleriyle mücadele edip çarpışması için, bende sizin aslan gönlünüzün olması ve hazret-i Eyüp,........