Kadı Efendi, gasbedilen kıymetli eşyalar ortaya çıkarılıp huzura getirilince; meğer on adet tosun adağı varmış, onları kestirmiş! Halife Harun Reşid: - Zaten evvelinden de bazı tespitlerimiz vardı, sizin “fare” ismini taktığınız kişiler hakkında. Siz, vakit kaybetmeden evlerin etrafını kazmaya başlayınca, arkadaşlarımı da tam teçhizatlı harekete geçirdim. Her şeye samimi yaklaştılar, gizli yerlere, kılık kıyafet değiştirerek bizi de alıp götürdüler. Tüccar, asker, bey, kervancı, garip, mazlum tiplerinde muhtelif ve bir o kadar da hususi işler yaptık; icabında yemekler yedik, pazarlık yaptık, bir şeyler sattık, satın aldık, duvar ustalığından, berberliğe kadar çeşitli işlerimiz oldu. Daha doğrusu kılıktan kılığa girdik, çıktık. Bunların hepsini de saraydaki vazifeli adamlarım yaptı, bizi de memurlarıymış gibi aralarına aldılar. O sıralar Bermekî ailesinden Kadı Efendinin yardımcısının telâşı çok büyüdü. “Yakalanacağım…" korkusuyla hepten tedirgin........