"Biz sözümüzün arkasındayız, ne lazımsa yapın!..” 

“Evladım! Gelmemen için mühim bir fırsatın vardı. Başka diyarlara gidip hepten izini kaybettirebilirdin! Niçin geldin?"

İkinci Halife hazret-i Ömer, radıyallahü anh, Allahü teâlâ ondan razı olsun, dayanamamış buyurmuş ki: “Behey adam burada garip birisin, seni kimse tanımaz, bilmez. Yerine kim kefil olarak kalır ki?” Sohbetin burasında genç, orada olanlara bir göz atmış, sonra da birini göstermiş demiş ki: "Bu zat benim yerime kalır!” O zat, Sevgili Peygamberimiz, sallallahü aleyhi ve sellem, efendimizin en iyi arkadaşlarından, Ebu Zer'den başkası değilmiş. Halife bu sefer Ebu Zer'e dönmüş: "Ey Ebu Zer! Delikanlıyı duydun!" demiş. O yüce sahabe: "Evet, duydum ve ben kefil olurum!” demiş. Bu şartlarda genç adam serbest bırakılmış. Üçüncü günün sonunda vakit dolmak üzere ama gençten bir haber yokmuş. Medine-i münevverenin ileri gelenleri huzura çıkarak gencin gelmeyeceğini, dolayısıyla Ebu Zer'e verilecek idamın yerine, maktulün........

© Türkiye