Yeni bir 15 Temmuz!
AK Parti, muhtemelen cumhuriyet tarihinin kolay kolay kırılamayacak bir rekoruna imza attı. Çeyrek asırdır iktidarda bulunuyor. Bunun baş mimarı da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey’dir. Bu zaman zarfında başarabildiği başaramadığı birçok şey oldu.
Sağlıkta, imarda, ulaştırmada, silah sanayiinde muazzam yollar alındı. Elbette daha gidilecek mesafe var lakin bazı hususlarda gelinen noktalar parmak ısırtacak cinsten oldu. Hastane ücreti ödenemediği için ölünün rehin kaldığı günlerden bugünlere kolay gelinmedi. Depremde hemen hiçbir şey yapamayan devletten, iki senede şehirleri yeniden inşa eden devlete geçildi. Silah sanayiinde atılan dev adımlar dost düşman herkesin takdirini kazandı.
Şüphesiz her hususta böyle başarılı olunamadı. Mesela bir eğitim meselesinde çok güzel binalar inşa etmenin dışında fazlaca bir şey yapılamadı. Enflasyon konusunda bir dönem büyük ferahlık (2005-2018) yaşanmış iken özellikle pandemi döneminde girilen krizden bir türlü çıkılamadı. 6284 no.lu kanun, köpek problemi, iklim yasası milletimizin rahatsızlığına rağmen devam etti...
Sahtekârlara hak ettikleri cezayı veremiyoruz. Gıda terörü can alacak noktalara geldi. Üç beş kuruş ceza ödeyen işine devam ediyor. Bakanlık belli aralıklarla çarşaf çarşaf liste yayınlıyor. Listeler elimizde market market dolaşmamızı mı istiyorlar bilemiyorum. Bilebildiğim şu ki bunun çaresi bu değil. Hilecileri yaptığına yapacağına pişman etmekten gayrı bir çözüm yolu yok. Artık mal varlığına el koymak mı dersiniz, ömür boyu hapis mi dersiniz bilemem. Her ne ise, bugün mevzumuz bu değil…
Bunca yıllık yıpranmışlığa rağmen biz bugün iktidarı değil muhalefeti konuşuyoruz. İşimiz, muhalefetin ağızları açık bırakan icraatlarını konuşmak oldu. Hükûmetin yapamadıklarını veya yanlış yaptıklarını dile getirip bunun üzerinden kamuoyu oluşturmamız gerekirken haklı olarak hepsini unuttuk. Zira AK Parti’nin yirmi beş yıla yakın yıpranmışlığı karşısında, ürettikleri projelerle iktidar alternatifi olması beklenen muhalefet büyük bir çöküş yaşıyor.
Görülüyor ki, ana muhalefet CHP’de hiçbir şey değişmemiş. Üstelik daha kötüye gitmiş. Hâlbuki alternatif olarak ortaya çıkmaları işten bile değildi. Hiçbir proje ortaya koyamasalar dahi biraz daha ahlaklı olabilselerdi bu alternatiflik kendiliğinden ortaya çıkacaktı. Yaşananlar şu kadarcık bir muhasebeyi yapamadıklarını gösteriyor. Öyle ki eski genel başkanları dahi konuyla ilgili konuşmaktan kendini alamadı. Ne diyordu Kılıçdaroğlu:
“Her siyasi parti ve her siyasetçi savrulabilir, geri durabilir, rüşvet ve yolsuzluk sarmalına bulaşabilir. Ama Cumhuriyet Halk Partisi rüşvetlerle, yolsuzluklarla ve rüşvet çarkının müteahhitleriyle anılamaz, bunlarla bir araya gelemez. Üzerinde iftiralar ve yolsuzluk iddialarıyla yol alamaz. Derhal arınmalı ve yoluna devam etmelidir.”
Sağ doldurur, CHP boşaltır!
Kılıçdaroğlu’nun bugün başlayacak kongrede bazı hesapları olabilir. Belki bu yüzden belki başka sebepten bunları söylemiş olabilir. Aslında bunlar bizi ilgilendirmiyor. Bizim üzerinde durduğumuz husus iktidarı tenkit ettikleri her konunun........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein