Sumud’dan dönüş. Gülmeli mi, ağlamalı mı?
Malumunuz geçen hafta Küresel Sumud Filosu’nu konuştuk. 50 civarı tekne, yaklaşık 500 ton insani yardım taşıyan yaklaşık 600 kişiyle göreve katıldı Sumud filosu sürecinde.
Sumud filosu biraz da “Neden kimse soykırımcı İsrail rejimine karşı bir şeyler yapmıyor” sorusunun cevabıydı. Nitekim filoda sadece Müslümanlar yoktu. Dünyanın her yanından, her dinden insan vardı.
Maalesef Gazze’ye ulaşamadı ama dünyanın dikkatini çekme konusunda başarıya ulaştı Sumud filosu.
Hem filodan, hem dünyanın bambaşka yerlerinden yüzlerce, binlerce insan İslamiyet’le şereflendi, şerefleniyor. Bunda en büyük pay sahibi hiç şüphesiz Gazzeli çocuklar, gençler, anneler, bebekler. Onların izzetli duruşu bütün dünyaya hem ilham oldu, hem de dünyada kendisini Batılılardan uzun yıllardır sinsice gizleyen İsrail’in gerçek yüzünü artık görmeyen kimsenin kalmamasını sağladı.
Sumud’dan nasıl dönülür?
Türk Hava Yolları’nın uçak gönderip Türk ve yabancı yolculardan oluşan ilk heyeti İstanbul’a getirmesi ile bir tartışma başladı. Uçağın içinden ilk görüntülerde kahkahalar ve sevinç çığlıkları atanlar, zafer kazandık edasında davrananlar, şakalaşanlar, gülenler, eğlenenler. Görüntüler böyle okundu, böyle yorumlandı.
Eleştirenlere hak verdiğim taraflar
Evet, eleştirenlere hak verdiğim taraflar var. Mesela o şakalaşmaların, o aşırı sevinçli hâllerinin en basitinden hâlâ bombaların gölgesinde olan Gazzeli çocuklara ayıp olacağını düşünmeleri gerekirdi.
Mesela Türk Hava Yolları’nın gönderdiği uçağı tıka basa yemekle doldurduğunu........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta
Rachel Marsden