"İsrail Terör Örgütü"nün bir yılı aşkın zamandan beri Filistin soykırımında özellikle on binlerce bebeği canavarca hislerle katletmesi insan olan herkesi dehşet içinde bırakmıştır. “İsrail Terör Örgütü”nün bu vahşice bebek katliamları tüm hızıyla devam ederken, geçtiğimiz günlerde kamuoyunda “Bebek Katili Yenidoğan Çetesi” olarak adlandırılan suç örgütünün gayriinsani faaliyetlerine ilişkin iddialar toplumda bir kez daha infiale sebep olmuştur. Sırf SGK’dan haksız kazanç sağlamak amacıyla çok sayıda masum bebeğin hayatını vicdansızca hiçe sayarak ölümlerine sebep olduğu iddia edilen çetenin faaliyetleri akla birçok soruyu getirmektedir. 28 yılı aşkını SSK/SGK’nın Başmüfettişliği mesleki tecrübemden hareketle bu çetenin faaliyetlerinin İstanbul ve çevresi ile sınırlı olmayacağını daha ilk günlerde TV programlarında altını çizmiştim. Nitekim soruşturma başka illerde de devam etmektedir. Keza sağlık suistimallerine yönelik benim yaptığım teftişlerden şunu söyleyebilirim. Bazen bir ilde başladığımız teftişlerin zincirleme çok sayıda değişik ilimizle bağlantılı olduğunu bizzat müşahede ettim. Bu nedenle bazen 6 ay bazen 1 yıl bazen 2 yıl ailemden uzak kaldığımı çok iyi bilirim. Diğer yandan SGK’dan haksız kazanç sağlamak ve dolandırmak amacıyla o kadar çok ve değişik dolandırıcılık çeşitleri var ki bu yazımızda anlatmakla bitmez. Çünkü sağlık suistimalleri sadece özel hastanelerle sınırlı değil. Özellikle medikal ve protez araç ve gereçlerde had safhada. Ayrıca eczane ve ilaç firmaları, dal merkezleri, tıp........