Harput başı dumanlı bağrı imanlı |
Harput, henüz 642 yılında İslam’la tanışır, zaman zaman elden çıksa da sancağımızı taşır. Biliyor musunuz küçülen ya da taşınan şehirleri seviyorum. Bozulmuyor kendisi gibi kalıyorlar. Şöyle: Demir-çelik tesisleri yapılıp da Karabük cazibe merkezi olunca Safranbolu sakinleri aşağı iner, evlerine dokunmazlar. Yoksa apartman yapar, boğulurlardı betona. Osmanlı başkenti iken Edirne’nin nüfusu 250 bindir, küçüldüğü için ezilmez. Ev ihtiyacı yoktur ki yıkıp yapsınlar. Tarihî eserler yerlerinden oynamaz. Harput da öyle. Yeni Elaziz ovaya inince hatıralardan hoşlananlarla, yokuşa katlananlar baba evinde kalırlar. Harput’un mazisi 4 bin sene evveline uzanır. Hurri, Hitit devrinde adı İşuva’dır. -Asurlular ve Urartular Supani derler ona. Sonra Med, İskit, Pers, Roma... Bir süre Bizans Sasani mücadelesine sahne olur.
Adı sık değişir, Sophene, Ziata Castellum, Kharpote, Hartabert... Emeviler fethedince (642) “Hayr al-buyut” (hayırlı beytler-evler) ve “Hüsn-ü ziyad” adıyla anılır. Aslı Hısn-ı Ziyad olsa gerek yani Ziyad’ın kalesi. Hazret-i Muaviye’nin valilerinden Ziyad çok sevildiği için kabul görür halk arasında. Araplar, Suriye’den, Doğu Anadolu’ya, Kafkaslar’dan Tarsus’a uzanan hat boyunca üsler kurar, Harput mühim noktada
GELGİTLİ YILLAR
Derken Bizans tekrar bölgede hakimiyet sağlar (934)
Kale 1071 Malazgirt sonrası Türkmen Beyi Çubuk tarafından alınır, Tekfur Philaretos Brachamios da güçlüdür oysa. O zamanlar dört duvar bir kuyudan ibarettir. Belde Türkler elinde gelişir, serpilir, bilhassa Artukoğulları şekle sokar, çok şey kazandırırlar. Rivayete göre kaleyi silbaştan yapar harcına süt katarlar ki akça pakçadır hâlâ. Bir de saray oturturlar kuzey burcuna. Haçlı seferlerinin sürdüğü yıllarda Artuk Bey’in torunu Balak Gazi (Belek bin Behram) Urfa Suruç’tan kopup gelir, önce Palu’yu sonra Harput’u merkez edinir. Devletin sınırları Erzincan, Mardin ve Halep’e uzanır.
Belek Gazi, Haçlı ordularını defalarca yener Urfa Kontu Josselin’i esir eder, getirir Harput’a. Birecik Senyörü Galeran ve Kudüs Kralı II Baudouin şövalyelerini peşlerine takar kontu kurtarmaya koşarlar. Belek Gazi onları da yakalar, zindana tıkar, pazarlık gücü artar. Bu muvaffakiyetinden ötürü Büyük Selçuk Sultanı tarafından “İslam Orduları Başkumandanı” ilan edilir ve Nûrü’d Devle ünvanıyla tanınır. Ben bey oğluyum demez ön safta çarpışır. Nitekim Membiç kuşatmasında kaleden atılan bir........