İngiltere 1948 yılında iki “çıban” bağışlar dünyaya, biri İsrail, öbürü Güney Afrika... alumunuz Gazze soykırımını Uluslararası Adalet Divanına Güney Afrika taşıdı. İhtimal benzer kıyımları yaşadıkları için hassas yaklaştılar mevzuya.
İsterseniz maziye inelim... Yıl 1652. Hollandalı Doğu Hindistan Şirketi VOC (Vereenigde Oost-Indische Compagnie) marifetiyle Güney Afrika’ya kapak atar. Cape mıntıkasında iskele, depo, ambarlar kurar.
Flemenkler 17. yy boyunca sahaya akar, Hint yoluna ağırlık koyarlar. Yerlilerle takasa girer, demir, bakır, tütün verir, hayvan alırlar. Ama beyaz adamın iştahı kabarıktır, bütün sığırları ister mesela. Ne varsa. İyi de onlar seneye de hayvancılık yapacaktırlar, niye kurutsunlar? Vandallar sığırını satmayanlara (Khoi’ler) savaş açar. Silah üstünlüğü ile galebe çalar. Alayını zincire vurur, dipçik kırbaç çalıştırırlar.
Yıl 1804 kölelik kalkar. Henüz buhar gücü yayılmamıştır, üretimde nakliyede çok ihtiyaç vardır insana. Beyazlar kaynakları gasbeder, yerlilere iş gösterir boğaz tokluğuna. Horlar, aşağılar insan yerine koymaz. Neticede Cape-Xhosa Savaşı patlar. Çok büyük zayiat verilir, elbette yerli kaybı daha fazla.
Derken İngilizler görünür, Cape’de kışlalar kurar Hindistan’a bulaşmasın diye Fransızları uzak tutarlar.
Boerler ise kıta içlerine yayılır, Ndebele, Zulu ve Sotho topraklarında iki yeni bayrak dalgalandırırlar: Orange ve South Afrika (Transvaal). Bu bank beyazlar için Britanyalılar da yerli Zulu arazilerini işgal eder, Natal kolonisini kurar, Cape ile rekabet başlar.
Yerliler de şehirlere koşar, mal mülk sahibi olurlar. İşgalciye işçi lazımdır, müteşebbisten hoşlanmaz, “Masters and Servants” (Efendiler ve Uşaklar) kanunu ile hadlerini bildirir onlara.
KANLI ELMAS
Yıl 1867. Kimberley’de elmas bulunur ve ortalık karışır bir anda.
Yıl 1886 Witwatersrand (kısaca Rand) bölgesinde altın çıkar, ne rant ama? Transvaal dünya altın talebinin dörtte birini karşılar tek başına.
Bölgeye demir yolları döşenir, atölyeler açılır. Beyaz kazıcılar örgütlenir (Digger’s Protection Association) hükûmete baskı yapar. Siyahları haklarından mahrum bırakırlar. Cecil Rhodes’in kurduğu De Beers Birleşik Madencilik tekel olur. (1880) Patron politikaya da soyunur, Cape hükûmetinin başına geçer sonunda. Çıkarttığı emperyalist kanunlarla yön verir piyasaya.
Elmas yükte hafif pahada ağır bir taştır, başka ellere geçmesin diye halka seyahat yasaklanır. Üretimi bilhassa mahdut tutar, değerini dorukta tutarlar.
Bir siyahinin iş bırakması büyük suçtur, hayatını karartırlar. Diyelim mazareti kabul gördü, işten ayrıldı. İkinci gelişinde daha düşük ücrete imza atar.
Bilirsiniz Yahudiler elmas tıraşlama işinde ustadırlar, birer ikişer havaliye sokulur şer ittifakına katılırlar. Gönüllü köleler (!) kuyrukta
BELDEN AŞŞAĞI!..
........