İnanıyorum; Avusturya bu defa düşecek. Biliyorum güç ama bu imkansız değil. Altın çocuklara inanıyor ve ‘’Dur tarih… Vur Türkiye!’’ diye buradan haykırıyorum. İnanıyorum çocuklar bu defa başaracak ve tarihe geçeceksiniz. Ancak hayal başka gerçekler başka. Gerçekleri de anlatalım. ÇETİN AMA YENİLMEZ DEĞİL Rangnick ile istikrarlı bir yükselişe geçen Avusturya daha önce de yazdığım gibi çetin mi çetin bir rakip ama yenilmez de değil. İnanır ve kararlı olursak bu maçı da kazanır ve sahadan başımız dik, alnımız açık ve gururla çıkarız. Yalnız; bu karşılaşmayı asla 6-1 kaybettiğimiz maçın intikamı gibi görüp de kontrolsüz oyunla duyguların tutsağı durumuna düşmeyelim. Bu zafiyet bizi yaralar. Zira Avusturya’nın başındaki eski menajer, scout hocası ve Alman teknik direktör tilki gibi kurnaz ve zeki biri. Nitekim son derece akılcı ve stratejik taktikle rakip kalede az ama öz görünerek Hollanda maçını nasıl çevirdiği hepimizin malumu. O yüzden çok disiplinli ve dikkatli olmalıyız. Bu manada avantaj ve dezavantajlarımızı bilmek adına rakibi iyi ve doğru analiz ettiğimizde........