Hadi sessiz sinema oynayalım. Yerli… Birinci kelime; buzdolabında beklemekten kimlik kazanmış çorbalar, yürüyen makarnalar, isim takılıp arkadaş olunan küf… Tencere kapağı açılınca selam vererek insanı yerinden zıplatan kuru fasulye… 365 gün çarpı dört yıl makarna çeşidi. Bildiniz değil mi? Öğrenci mutfağı tabii ki… Öğrenci mutfağı cepte… İkinci kelime; Hadi sizi uğraştırmayayım direkt söyleyeyim: "İyilik..." Asidi kaçmış kola şişesi kıvamındaki bireyin "N'aber?" sorusuna verilen bayık cevap değildir iyilik.
İyilik, insanlık sanatıdır!.. Vicdanın tonudur... Mutluluğun yoludur...
İyilik yaptığımızda ve bunun olumlu sonucunu gördüğümüzde beynimizdeki mutluluk hormonu "Dopamin nöronları" aktif hâle gelir. Cenâb-ı Allah, iyilik yapmayı emrederken beynimize bunu ödüllendiren bir sistem kurmuş... Canlı yayına bağlanıp on bin milyon bağışlamak şart değil,........