Olmadı Vali Bey! |
Küçük şehirlerde gazeteci olmak zordur. Çünkü bir şekilde herkes birbirini tanır; yüz yüzesindir. Hata bulmak, eleştirmek öyle kolay değildir. Bunun son örneğini, Türkiye'nin en küçük illerinden Iğdır'da gördük. İHA muhabiri Sebahattin Yum, yaptığı bir haberden dolayı Iğdır Emniyeti tarafından gözaltına alındı. Polis serbest bıraktı, jandarma tuttu. Bu da yetmedi, gözaltı haberini yapan muhabir de gözaltına alındı!.. Gaziler Günü’nde şehir meydanında tören yapılıyor. Bu sırada yağmur yağıyor. Korumalar valiye şemsiye tutuyor, gaziler ıslanıyor. Muhabir “Valiye şemsiye var, gazilere yok” diye bir haber yapıyor. Suçu bu! İğneyi kendimize batıralım… Görüntüler, hadisenin valinin inisiyatifi dışında geliştiğini gösteriyor. Korumalar şemsiye tutuyor. Valiyi itham etmek hakkaniyetli olmayabilir, ki vali suçlanmıyor haberde. Ama oluşan görüntü hiç doğru değil. Gazetecinin eleştirmesi en tabiî hakkıdır. Anayasamız, “Herkes, resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek özgürlüğüne sahiptir” der. Haberi beğenmeyebilirsiniz, eleştirebilirsiniz ama basitin de basiti bir haberden dolayı kamu gücünü kullanarak gözaltına aldıramaz, yıldıramaz, sindiremez, baskı uygulayamazsınız! Aksi hâlde, “Gazeteciyi gözaltına aldıran vali” diye hatırlanırsınız.
Övgü yarışı
Mısır'ın Şarm el Şeyh şehrindeki zirve, dünya gündeminde hayli yer tuttu. Avrupalı liderlerin Trump’ın arkasına dizilmiş fotoğrafları tartışma oluşturdu.
Türk basını, Erdoğan’ın Netanyahu’ya restini ön plana çıkardı. Havada diplomasi trafiği ve makam uçağının pisti pas geçmesi üzerine senaryolar yazıldı. Cumhurbaşkanlığı kaynakları, manşetlere taşınan iddialara sessiz kaldı. Erdoğan’ın zirvedeki ağırlığı ise tartışmasızdı.
ABD........