KKM ne getirdi ne götürdü?
21 Aralık 2021 tarihinde başlayan Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması, doları baskılamak amacıyla geldi, görevini tamamladı ve bitti. Çok tartışıldı, çok konuşuldu ve tarihe gömüldü ama bir uğurlama da biz yapalım istedim...
O dönemi hatırlayalım. Pandeminin etkileri zirve yapmış. Lojistikte sıkıntı büyük. Navlun ücretleri 10’a katlanmış. Dünyanın bir yerinde üretilen bir ürün başka bir yere gidemiyor ve gıda krizi patlamak üzere… Bütün dünya ekonomileri tarihlerinde görmedikleri enflasyonla baş başa ve ne yapacaklarını bilmez hâlde. O dönem Türkiye’de de enflasyon yükselmeye başlamış, bir yıl önce yüzde 14’lerde olduğu için üzüldüğümüz enflasyon yüzde 30’la çıkmış. Daha 9-10 ay önce 7 lira olan dolar, zaman zaman piyasa aktörlerinin gece operasyonlarıyla önce kritik eşik olan 10 lirayı aşmış, sonra da 18 lirayı…
ABD Doları, sadece bir ülke para birimi değildir dünyada ama bizdeki rolü olması gerekenden çok fazla. Dolar arttığında iğneden ipliğe zam gelir. O malın maliyetinin dolarla ilgisi olsun olmasın önemli değil. Dolar arttı, mala zam… O zaman da böyle bir çıkmaz yaşanıyordu ülkemizde. Dolar 18’i görünce yok 1 ay sonra 50 lira olacak, 100’e koşacak gibi hesapsız tahminlerde bulunuyordu "ismi kendinden menkul" sözde uzmanlar! O tahminleri görenler de ellerindeki malı dolar/TL 50 lira olmuş gibi hesaplayıp fiyat belirlediler. Dolar 4 yıldır 50 liraya gelmedi ama o 50 lira dolar kuruna göre yapılan zamlar geri alınmadığı hâlde üzerine kaç zam daha geldi, hepimiz yaşıyoruz… İşte öyle, ‘izlerin’ birbirine karıştığı bir dönemde geldi ‘Kur Korumalı Mevduat’ hesabı seçeneği; 21 Aralık 2021 tarihinde: Siz hesabınızı TL olarak açacaksınız, eğer aldığınız faiz dövizdeki artışın altında kalırsa, aradaki fark devlet tarafından ödenecek.
Evet, başladı, o günlerde borsayı coşturacak kadar büyük ilgi gördü, yaklaşık 4 yıl uygulandı ve 23 Ağustos 2025 itibarıyla sona erdi ama o günden itibaren herkes kötülemeye başladı sistemi ve faydası gözardı edildi hep.
O dönem devlet, pandemide büyük yara alan işletmelere düşük faizle finansman sağladı ama krediyi alan dövize koştu. Dövizi artıran sebeplerden biri de bu oldu.
KKM başlayınca bireylerin ve kurumların dövize talebi azaldı. Bunda tabii döviz yükümlülüklerine ilişkin kararlar da etkili oldu. İhracatçının dövizi TL’ye çevirme mecburiyeti, döviz tutma oranlarının azaltılması gibi…
KKM’ye o kadar büyük ilgi oldu ki, mevduatın 4’te birini kapsar hâle geldi. Bu bütçe üzerindeki yükü artırdı ve enflasyonist baskıyı artırdı. Üstüne bir de 11 ili yıkan büyük deprem, Rusya-Ukrayna savaşının şiddetlenmesi, izleyen depremler geldi. Bu nedenle, bu kadar ağır yükler varken, enflasyonun yüzde 90’lara yaklaştığı hâlde bugün yüzde 38,2’ye kadar düşmesi önemli bir başarı.
En büyük başarılardan birisi de bana göre doların artık eskisi gibi ‘yatırım aracı’ olma özelliğinin zayıflaması oldu ama halkın bu alışkanlığı, sıçramalarda yeniden canlanacak bir potansiyel de taşımıyor değil tabii.
Yine sistemin........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel