En sevdiğimiz virüs!..

Evet, bu virüsün adı "iyilik"... Aslına bakarsanız en hızlı yayılan, en faydalı olan virüsün adı 'iyilik'... Gördüğünüz bir hareket içinizde özlediğiniz bir duygu bırakıyorsa, hiç şüphe yok ki siz de o virüsün yayılması için dokunmak istiyorsunuz.

Binlerce canımızı yitirdiğimiz 6 Şubat'tan sonra, hayatta kalanların yaralarını sarabilmek için atılan her adım çok değerliydi. O gün sırtlarına örtecek battaniyeyi gönderen şirketler de, evindeki montunun cebine bir çikolata, 1 çeyrek altın koyup gönderen koca yürekli insanlar da çok değerliydi. Binlerce konutluk konteyner kent yapan kocaman birliklerin yaptığı da, bir kap çorbayı onlara ulaştırmaya giden gönüllüler de...

İşte hızla yayılan virüsün taşıyıcılarıydı onlar. Geçtiğimiz hafta ise "Bütün gayretimiz iyilik virüsünü bulaştırmak için" diyen Mercedes Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün'ün davetiyle Adana'daydım. Şirketin, depremin üzerinden 1 ay bile geçmeden yardımseverlerin girişimiyle başlattığı Çocuk İyilik Merkezi'ne desteğini yerinde görme fırsatı buldum. Merkez, 6 Şubat depreminin hemen ardından, mart ayında kurulmuş. Hem de dünyanın öbür ucunda, ABD'de yaşayan, Harvard Üniversitesi'nden Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil ve destekçileri tarafından... Uzuvlarını kaybeden çocukların 21 yaşına kadar protez ve psikolojik destekle yanında olmayı hedefleyen ekip, Çukurova Üniversitesi ile el birliği yapıp seferberlik başlatmış. Amaç, üniversite........

© Türkiye