"Suriye’de neler oluyor?" sorusuna cevap verebilmek için Suriye’de daha önce neler olduğuna bakmak gerekir... Suriye’de Hafız Esad tarafından Kasım 1970’te bir darbe yapıldı ve cumhuriyet kuruldu. Bu cumhuriyet, antidemokratikti. Haziran 2000’de Hafız Esad’ın, 29 yıl iktidarda kaldıktan sonra, ölümünün ardından Suriye, “cumhuriyet hanedanı” diyebileceğimiz bir modelin örneklerinden birini teşkil etti. Baba Esad’ın iktidarı oğul Beşar Esad’a geçti. Bu cumhuriyet temel hak ve özgürlüklerden büyük ölçüde mahrumdu. Bir tür sosyalizm ve Arap milliyetçiliği karması olan bir Baas rejimiydi. Suriye Sovyetler Birliği kadar totaliter olmadı, ancak, siyasi çoğulluk yoktu. İktidarın belirlenmesinde halk bir rol oynamadı. Rejim daha ziyade nüfusun yüzde 15’inden azına tekabül eden Nusayri azınlığın kontrolünde kaldı. Çoğunluk ise Sünni Müslümandı. "Arap Baharı" Arap dünyasının çoğu yerinde olduğu gibi Suriye’de de demokrasi umutlarını yeşertti. Sünnilerin merkezinde bulunduğu halk kitleleri siyasi çoğulculuk ve seçim talep etmeye ve bunun için gösteriler yapmaya başladı. Demokratik meşruiyetten mahrum olan azınlık rejimi bunu kabul etmedi, zira, bu, iktidardan kalıcı olarak gitmesi anlamına gelirdi. Rejim masum sivil göstericilere karşı silah kullandı. Bir iç savaş patladı.........