Ne olur bizi affedin sevgili çocuklar! |
Geleceğimizi, hayallerimizi, rüyalarımızı, hemem hemem her şeyimizi emanet ettiğimiz veya etmeyi düşündüğümüz çocuklarımız… Kimine göre en kıymetli varlık, kimine göre bir cami avlusuna bırakılan fazlalıklar… Belli yaşa kadar ağzı olup da dili olmayan ebeveyne verilmiş bu kıymetli hediyeler hiç şikâyet etmez hâllerinden.
Taze karıştırılmış, demlenmiş bir hamurdur çocuklar. Hangi şekli verirseniz o şekle girerler, ne öğretirseniz onu bilir ve söylerler. Onların ağzı vardır ama dilleri yoktur. Önlerine hangi aşı koyarsanız onu yerler, hiç itiraz etmeden. Ebeveynlerini belli bir yaşa kadar karşılıksız severler, onlara bir şey olacak diye söğüt yaprağı gibi titrer zavallılar. Baba ve annesi birbirine bağırsa bir köşeye sinip ağlamayı tercih ederler, haklıyı haksızı ayırmaya çalışmazlar. Çünkü ikisinden de vazgeçemezler.
Taze karıştırılmış, demlenmiş bir hamurdur çocuklar. Onları istediği gibi şekillendirmesi mümkündür ebeveynlerin. Lakin ebeveynlerin çoğu zaman boş vakitleri olmaz, böyle zamanlarda da eğitime sekte vurulmaması için ebeveynlerin yardımcıları devreye girer. Yardımcılar çok marifetlidir. Zira anne ve babasının öğretemediğini öğretir, söyleyemediğini söyletir, götüremediği yere götürür, getiremediğini burnunun dibine getiriverir. Hatta bazı yardımcılar daha ileri giderek anne nasıl öldürülür, baba nasıl soyulur gibi eylem gerektiren fiilleri tatbiki olarak göstererek bu konudaki gelişimine katkıda bulunur. Başka bir yardımcı anne ve babasının........