Dünya düzeni sürekli değişim içinde… Soğuk savaş dönemlerini geride bıraktık. Ardından liberalleşme dönemine girdik. Liberalleşmenin de pabucu dama atıldı. Nihayet 21. yüzyıla geldik. Bu kez ‘Çok kutuplu bir dünya’ ile karşı karşıyayız. Bu çağda tanklı, tüfekli savaşlar yok. Gelişen teknoloji çok farklı noktalara ulaştı. Yapay zekâyla, siber güvenlikle, veri bilimiyle, Kriptolojiyle, uydu ve uzay sistemleriyle... Artık bilgi ve istihbarat savaşları var; Bu alanda kendisini geliştiren ülkeler… Yerkürenin gidişatına şekil ve yön verecek. Uluslararası arenada söz sahibi olacak. Gelelim Türkiye’ye; Ülkemiz küresel olarak farklı bir konumda. Milli İstihbarat Teşkilatımız da dışa açık… İstihbarat sahasında çok iyi yerdeyiz. Ama bununla yetinmiyoruz… Kendimize has teoriler, yöntemler geliştirmeliyiz. Akademik çalışmalar yapmalıyız. İşte bunun için de MİA kuruldu. Millî İstihbarat Akademisi… Teşkilattan destek alacak ama… Ajan yetiştirmeyle uzaktan yakından ilgisi olmayacak. Bilimsel istihbarat çalışması yapacak. Gerekirse teşkilat elemanlarına ders verecek. Türkiye’nin açılım alanındaki ülkelerle, Terör örgütleri ve terör olaylarına yönelik Bilimsel analizler yapacak, çözüm üretecek... Ülke olarak yapmamız gerekenlere ışık tutacak. MİA Başkanı Prof. Dr. Talha Köse’nin deyimi ile; Akademinin amaçlarından birisi de… Bilimsel anlamda istihbarat topluluğu oluşturmak. Söz konusu toplulukta; İstihbarat konusunda kafa yoran, çalışan, İstihbaratı farklı bilimsel disiplinlerle ele alan Bilgi üreten akademisyen, uzman ve ilgili kişiler yer alacak.........