menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ALFRED NOBEL VE NOBEL ÖDÜLLERİ

14 0
21.10.2025

İsveçli kimyacı Alfred Nobel (1833-1896) yaşamı boyunca patlayıcı maddeler üzerinde araştırmalar yaptı ve başta dinamit olmak üzere birçok patlayıcı madde buldu. Bulduğu maddelerin savaşlarda kullanılmasına da aracılık etti. Kendi ülkesinin yanında, bir profesyonel olarak Rus, Fransız ve İtalyan ordularına da hizmet etti. Bu sayede çok para kazandı, çok zengin oldu.

Ömrünün son yıllarında yaşamını sorgulamaya başladı. Geriye doğru baktığında, birçok insanın ölümünden sorumlu olduğunu algıladı. Kendisini “Ölüm Tüccarı” olarak tanımlayan solculara hak verir oldu. Öyle ki araştırma ve üretim yaparken bile, birçok kez patlama olmuş ve laboratuvarları/ fabrikaları birkaç kez havaya uçmuş, aralarında kardeşinin de bulunduğu birçok çalışanı, gözünün önünde ölmüştü. Savaşlarda ölümüne neden olduğu insanların ise, klasik deyimle “haddi hesabı yoktu!..”

Bu duygularla pişmanlık ve suçluluk psikozuna girdi. Yaşamını karabasanlar doldurunca psikiyatrist ve psikologlardan yardım istedi; onların da önerileri doğrultusunda, suçluluk psikozundan kurtulmak için, servetinden bir fon oluşturulmasını ve bu fondan, fizik, kimya ve ‘tıp veya fizyoloji*’ bilim dalları ile edebiyat ve barış alanında insanlığa hizmette bulunanlara her yıl ödül verilmesini vasiyet etti. Vasiyeti doğrultusunda, İsveç hükûmeti Nobel Vakfı’nı kurarak ödüller verilmeye başlandı…

Kapitalizmin tek kutsalı vardır: Para. Para kazanmak için her yol mubahtır; yani Türkçesi “para kazanmanın günahı yoktur.” Silah, kadın, hatta uyuşturucu** madde ticareti de yapabilirsin.

Durum böyle olunca kapitalist dünyanın bir üyesi olan İsveç*** hükümeti, Nobel ödüllerini “insanlığa hizmette bulunanlara” değil de “kapitalizme hizmette bulunanlara” vermeye başladı. Öyle ki Nobel’in vasiyet ettiği alanların dışında, 1968’de İsveç Bankası Nobel’in anısına bir iktisat ödülü vermeyi kararlaştırdı ve bu da Nobel Ödülü adını aldı. Böylece monetarizm, neoliberalizm gibi yeni kapitalist sömürü yöntemlerinin geliştirilmesi özendirilmiş oldu!..

Bununla birlikte Bilim Ödüllerini bu değerlendirmenin dışında tutmak gerekir. Çünkü bu ödüller,bilim insanlarından oluşan jüriler tarafından verilmektedir.

Sosyal bilimciler yaşamın içindedirler. Dolayısıyla içinde yaşadıkları sistemin bir parçası olabilirler. Fen bilimciler ise adeta ayrı bir dünyanın insanlarıdır. Onlar da kapitalizm tarafından yönlendirilebilmek ve kullanılabilmekle birlikte, genelde ‘saf, deneyimsiz, toy’ anlamında “naif” insanlardır. Dışa kapalı ve kendi dünyalarında yaşarlar. Bilim dışında bir şeyle ilgilenmez ve başka bir şey okumazlar. Çoğu, doktora konusu ya da daha sonra ele aldığı tek bir konu (topic) üzerinde ömrü boyunca çalışır ve kendi alanındaki başka bir konu ile bile ilgilenmezler…

Bu bakımdan bilim ödüllerinin nesnel bilimsel ölçütlere göre değerlendirilerek verildiği kabul edilir. Ödül verilecek kişi, yaptığı tek bir araştırmaya göre değil; yıllarca yaptığı araştırmaları, buluşları,........

© Turkish Forum