menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ukrayna Üzerinden Atlantik-AB Çatışması

9 0
26.11.2025

Ukrayna Üzerinden Atlantik-AB Çatışması

Ukrayna’ya dayatılan 28 maddelik barış planı, Soros fonlarıyla yaşanan Renkli Devrimler, izleyen krizler, Kırım’ın ilhakı, nihayet beşinci yılına giren Rus saldırılarının temelindeki küresel manipülasyonların bileşkesidir. Beyaz Saray’dan “bu plan Rusya’nın teklifidir, son metin değildir, gözden geçirilebilir…” türünden süreç alıştırmaları, aslında Şubat 2022’de başlayan saldırıların arkasındaki ABD-İngiltere tezgâhlarını özetlemektedir. Saldırıların başında da belirttiğim gibi görünüşteki Rusya-Ukrayna savaşı, aslında Brexit sonrası İngiltere–Almanya çatışmasının farklı veçhesidir. Daha geniş zeminde Atlantik (ABD-İngiltere) – AB kapışmasıdır.

Dünya savaşlarında Almanya’ya karşı Atlantik-Rus işbirliği, birçok yönüyle değişen şartlar zemininde yeniden yaşanmaktadır. Bu stratejinin temelinde ise Alman (AB) – Rus işbirliği ile ortaya çıkacak sinerjinin, Atlantik karşıtı bir küresel gücü önleme hedefi bulunmaktadır. Moskova-Berlin işbirliği önlenirken aynı zamanda Rusya’nın yeniden süper güç özelliği beslenmektedir. ABD-İngiltere’nin görünüşte Rusya karşıtı gerçekte eski süper güce yeniden bu vasfı kazandırma stratejileri sadece Çin’e karşı güçlü bir ittifak ihtiyacından kaynaklanmamaktadır. Aynı zamanda Avrupa’nın tarihi kamburlarından Britanya-Kara Avrupası mücadelesinin güncel sahneleri söz konusudur. Belirtmek gerekir ki İngiltere ve Almanya’dakiler, Protestan kiliseler kapsamındadır. Ancak Anglikan kilisesi ile diğer Protestan kiliseleri arasındaki uzlaşmazlık genel anlamda Katolik-Protestan arasındakinden daha derindir. Bununla beraber çatışmaların ağırlık merkezi, kiliselerin ötesinde siyasi ve ekonomik alanlarda yoğunlaşmaktadır.

Hemen her fırsatta belirttiğim gibi Ukrayna veya diğer Avrupa ülkelerinin hatta ABD-İngiltere’nin tezgâhları ve kumpasları ile Rusya’yı kışkırtma/haklı çıkarma stratejileri, hiçbir şekilde Rusya’nın soykırıma varan saldırgan, irredentist, istilacı politikalarını meşru kılmaz. Bununla beraber Kremlin mantığı yanında Atlantikçi kumpasları hesaba katmadan sadece egemenlik, hakkaniyet, self determinasyon tuzaklarına düşülmemesi gereğini dile getirmem, Ukraynalı dostlarımızı rahatsız etmiştir. Egemen bir devlet olarak Ukrayna’nın NATO veya AB üyelik hakkını kimse inkâr edemez. Sorun ise anarşik vasfı her dönemde ön planda olan uluslararası ortamda “egemenlik hakkı”nın kime göre belirleneceğidir. Hakkın garantisi olabilecek bir uluslararası hukuk düzeni olup olmadığı, ciddi problemdir.

Mevcut uluslararası sistemde, bölge veya dünya barışına yönelen bir tehdit olduğunda Rusya’nın da aralarında bulunduğu BM Güvenlik Konseyi karar verir, harekete geçer. Kırım’ın ilhakı ve 2022 saldırıları dahil son 10 yılda mesela Kıbrıs, Somali, Sudan, Kongo gibi sorunlu bölgeler konusunda onlarca karar alınmıştır. Bununla beraber binlerce kişinin........

© Turkish Forum